Hasankeyf için umut ışığı
AYŞEGÜL SAVAŞTA
Dicle nehri üzerinde bulunan
Hasankeyf için yeni bir umut ışığı doğdu.
Tarihi Hasankeyf bölgesi üzerindeki yapımı tartışmalara yol
açan
Ilısu Barajı, uluslararası bilirkişi heyetinden vize alamadı.
Ilısu
Barajı"nın durdurulması için mücadele eden kurum ve kişileri
sevindiren bu gelişmeyi değerlendiren
Doğa Derneği Kampanya Koordinatörü Erkut Ertürk, "Ilısu Barajı
gibi bir proje, bu krediyi veren ülkelerde çevresel etkilerinden
dolayı, ciddiye alınmaz ve kesin olarak uygulanamaz" dedi.
Avukat Murat Cano,
Diyarbakır 1.
İdare Mahkemesi"ne Hasankeyf"i sular altında bırakacak olan
Ilısu Barajı Projesi"nin yapımı ile ilgili imzalanan
sözleşmenin iptal edilmesi için
İsviçre Şirketler Grubu ve
Başbakanlık hakkında 12
Ocak 2000"de dava açmış, mahkeme heyeti de son duruşmada
araştırma yapılması amacıyla Hasankeyf"te keşif ve bilirkişi
incelemesi yapılmasına karar vermişti.
"ÖN ŞARTLAR YERİNE GETİRİLMEDİ"
Yapımı süren Ilısu Barajı içerisinde bulunan göl alanında
hangi tarihsel yapıların kalacağı ve bunların ne gibi bilimsel
değerlerle yüklü bulunduğu, taşınması planlanan eserlerin teknik
olarak taşınmalarının mümkün olup olmadığı ve taşınmaları halinde
bulundukları yerde ifade ettikleri değerlerin aynen ifade edip
etmeyeceği konuları oluşturulan heyet tarafından araştırıldı.
İncelemelerini tamamlayan bilirkişi heyeti yayınladığı denetim
raporunda, baraj inşaatının Hasankeyf bölgesindeki biyolojik
çeşitliliği ve kültürel mirası korumadığı vurgulandı. Ayrıca Ilısu
Barajı"nın inşa edilebilmesi için
Devlet Su İşleri"nin yerine getirmesi gereken 153 ön şartı
denetleyen uluslararası bilirkişi heyeti, raporunda bugüne kadar
şartların hemen hiçbirinin gerçekleştirilmediğini belirtti.
KREDİ KURUMLARI VAZGEÇEBİLİR
Heyet tarafından yayınlanan raporda
Doğa Derneği"nin daha önce yayınladığı bilimsel rapora atıfta
da bulunularak, yapılması beklenen doğa ve kültür araştırmalarının
dökümü sunuldu. 2007
Mart ayında
Alman,
Avusturyalı ve
İsviçreli kredi kuruluşları ile
Türkiye Hükümeti arasında projenin kredisini garanti altına
alan bir anlaşma imzalayarak, kredi kuruluşları, uluslararası
baskılardan ötürü bu anlaşmayı 153 şarta bağlamıştı. Bu
şartlar kredi kurumları tarafından atanan uluslararası 15 kişilik
bilirkişi kurulu tarafından biyolojik çeşitlilik, kültürel miras
ve yeniden yerleşim alanlarında denetliyor.
Türkiye, eğer bu koşulları gerçekleştirmez ise Ilısu Barajı
için kredi vereceğini açıklayan kredi kurumları anlaşmadan
vazgeçebilecek.
"PROJE UYGULAMA BİRİMİ HÂLÂ YOK"
Ayrıca rapor, Devlet
Su İşleri tarafından kurulması beklenen
Proje Uygulama Birimi"nin görevlerini anlaşmalar doğrultusunda
yerine getirmediğini, hatta bu birimin henüz tam olarak
oluşturulmadığını gösteriyor.
Rapor, biyolojik çeşitliliğin ve kültürel mirasın korunması ve
belgelenmesi çalışmalarının da yerine getirilmediğini belgeliyor.
Bilirkişi
Çevre Raporu"nun 23. sayfasında ise aynen şu ifadeler geçiyor:
"Bilirkişiler
saha ziyaretleri sırasında, Proje
Uygulama Birimi"nin hâlâ kurulmaya çalışıldığını ve ziyaret
öncesinde yeterli kapasitenin oluşturulmadığını gözlemlemiştir.
2007
Ekim ayında
Zürih"te bu saha ziyareti öncesi, biyolojik çeşitlilik
çalışmaları tasarısının sunması anlaşıldığı halde, bilirkişilere
herhangi bir bilgi sunulmamıştır."
CANLILARIN YOK OLMA
TEHLİKESİ
Doğa Derneği Kampanya Koordinatörü
Erkut Ertürk yaptığı açıklamada, "Yeni
yayımlanan uluslararası bilirkişi raporu açıkça gösteriyor ki,
Ilısu Barajı sadece Türkiye"nin en önemli kültür miraslarından
Hasankeyf"in değil, bölgedeki canlıların da sonunu getirecek bir
proje" dedi.
Ilısu Barajı gibi bir projenin bugünkü haliyle kredi veren
ülkelerdeki çevresel etkilerinden ötürü ciddiye bile
anılmayacağını belirten koordinatör Erkut
Ertürk, "Doğa
Derneği olarak ülkemizin biyolojik zenginliğine ve kültürel
mirasına geri dönülmez zararlar verecek bu baraj projesinden
derhal vazgeçilmesini ve
Avrupa"nın bu çifte standart uygulamasına son vermesini talep
ediyoruz" dedi.
Birgün gazetesi
2008-03-25