Hasankeyf'e Çin Seddi Tehditi
Avrupalı kredi kuruluşlarının Ilısu Barajı inşaatı için
verecekleri krediyi geri dönüşsüz olarak çekmelerinin ardından
(1) Çevre ve Orman Bakanlığı bu tartışmalı proje için Çin
kredi kuruluşlarından Sinosure ile anlaşmaya çalışıyor.
Anlaşma sağlanması durumunda, tarihi Hasankeyf şehri ve 400
kilometrelik doğal nehir yatağı bir kez daha tehdit altına
girecek.
Çevre ve Orman Bakanlığı, Ilısu Barajı için gerekli maddi
kaynağı saglamak icin Çin Halk Cumhuriyeti’nin en büyük kredi
firmasi olan Sinosure ile anlaşma sağlamaya çalışıyor.
Hasankeyf ve içinde bulunduğu Dicle Vadisi, UNESCO Doğal ve
Kültürel Miras kriterlerinin 10’undan 9’unu karşılamasına
rağmen, Türkiye hükümeti Hasankeyf’in UNESCO Dünya Mırası
listesine dahil edilmesi icin henuz her hangi bir başvuruda
bulunmadı. Öte yandan, 1987 yılından beri UNESCO Doğal ve
Kültürel Mirası listesinde bulunan ve uzaydan görülebilen tek
insan yapısı olan Çin Seddi, Hasankeyf ile
karşılaştırıldığında, UNESCO kriterlerinden sadece 5’ni
sağlıyor (2).
Doğa Derneği Başkanı Güven Eken yaptığı açıklamada “Eğer Çin
ile anlaşma gerçekleşirse, Hasankeyf ve antik Mezopotamya’nin
bir bölümü yeni bir “Çin Seddi” nedeniyle sular altında
kalacak. Nasıl Çinliler kendi Dünya Miraslarını yok edecek bir
projenin Türkiye şirketleri tarafından finanse edilmesine
şiddetle karşı çıkarlarsa, biz de Hasankeyf gibi Çin
Seddi’nden daha fazla UNESCO kriterini sağlayan doğa ve kültür
mirasımızın Çin’den sağlanacak kredi nedeniyle sular altında
kalmasına karşı çıkıyoruz” dedi.
Doğa Derneği Başkanı Eken, Çevre ve Orman Bakanlığı’nı,
Türkiye’nin doğasını korumakla mükellefken, Türkiye’de doğaya
en büyük zararı verecek olan Ilısu Barajı projesini ısrarla
uygulamaya çalışmakla suçladı.
Eken, “Bakanlık bunu yaparken hukuku da dikkate almıyor. Çevre
ve Orman Bakanlığı’nın Çin ile imzalamaya çalıştığı anlaşmanın
yasal zeminini kamuoyuna derhal açıklaması gerekiyor” dedi.
Dicle Vadisi’nde yer alan tarihi kent Hasankeyf, 10 bin yıllık
geçmişi ile dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden biri.
Bölgede inşa edilecek büyük baraj, Hasankeyf’le birlikte
83’den fazla arkeolojik alanın, Fırat kaplumbağası (Rafetus
euphraticus) gibi nesli dünya ölçeğinde tehlike altındaki ve
endemik türlerin de yok olmasına sebep olacak.
(1) Ilısu barajını finanse etmeyi planlayan Avrupalı kredi
kuruluşları ve Türkiye Hükümeti’nin 2007 Mart ayında yaptığı
anlaşmaya göre, kredinin sağlanabilmesi için Çevre ve Orman
Bakanlığı’nın, biyolojik çeşitlilik ve kültürel miras ile
ilgili konularda önceden anlaşılan 153 şartı yerine getirmesi
gerekiyordu. Ancak şartların yerine getirilmemesi nedeniyle
Almanya, Avusturya ve İsviçre Ilısu Barajı’na olan kredi
garanti desteğini geri dönüşsüz olarak bu yılın Temmuz ayında
geri çekti.
(2) Doğa Derneği, Türkiye Hükümeti'nden Ilısu Barajından
vazgeçmesini ve Hasankeyf ve Dicle Vadisini UNESCO Doğal ve
Kültürel Miras listesine dâhil etmesini talep ediyor. Bir
alanın UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınması için UNESCO
tarafından belirlenmiş 10 kriter bulunuyor. Bu 10 kriterden
bir tanesinin karşılanıyor olması bile bir alanın UNESCO
listesine dahil edilmesine yetiyorken, Hasankeyf ve içinde
bulunduğu Dicle Vadisi bu 10 kriterin 9’unu karşılıyor.
Hasankeyf bu özelliği ile dünyanın en önemli alanlarından
biri.
Kaynakça:
Doğa Derneği
http://www.dogadernegi.org
21.12.2009