Ne söylersem bir eksik!
Ayşe Didem BAYVAS
“Bir başkent daima başkenttir, ne
kadar susturulursa susturulsun yine konuşur.”
A. Hamdi Tanpınar
Türkiye'nin yeni bir baraja ihtiyacı olup olmadığını
bilmiyorum. Ama Türkiye'nin gelecek kuşaklarının Hasankeyf'e
ihtiyaçları olduğundan eminim. Tıpkı Hasankeyf'in şimdi bize ihtiyacı
olduğu gibi.
Fakültede derste bir diada Zeynel Bey Türbesi'ni gördükten sonra
Hasankeyf'in peşine düştüm. Niye etkilendim o zaman bilmem, belki de
orada öylece yapayalnız durması hüzün vermişti bana. Sonradan anladım
ki Hasankeyf'te her yapı yalnız, yapayalnız. Hatta terkedilmiş.
İnsanlar yaşarken bile terketmişler orayı.
1954'de baraj projesi söylentileriyle başlayan göç yıllar boyunca ufak
ufak sürmüş. Devlet bakmış ki, halk mağaralarda ilkel koşullarda
yaşayacak kadar fakir, hemen elini uzatmış. Halk da devlet yapıyor
diye binlerce yıldır yaşanılan yazları serin, kışları sıcak, suyu,
kanalizasyonu olan, neredeyse 3 oda salon mağaralarını bırakıp
1967'den sonra, temelinde antik taşların kullanıldığı 40'ar metre
karelik beton evlere taşınmış. Tarihi anıtlar biraz da yok olmuş, ne
gam... Halk göç etmeye devam etmiş.
1960'larda 30 bin kişinin yaşadığı kentin bugünkü nüfusu 3500'lerde.
Bir zamanların ticaret zengini halk, kaçabildiği neresi olursa tası
tarağı toplayıp gitmiş. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra zaten harabeye
dönen kentin kaderine bir de eğitimsiz yöneticilerle ilgisiz insanlar
eklendiği gibi doğa da tüm acımasız yüzünü her kış gösterince tüm
tarihi yapılar her geçen yıl daha da yıpranmış. 1978'de SİT alanı ilan
edilmiş edilmesine de... Hikayenin geri kalanı hazırladığımız dosyada
bol bol var. Benim diyeceğim herşey de çoktan söylendi. Ama mutlaka
birileri yeni sözler bulmalı. Mutlaka. Yoksa...
Geçenlerde lise mezuniyet yıllığımı karıştırırken bir yazımda 16
yaşımın tüm romantikliği ile “İnsanlarda en güzel kanun, suyu ışık,
düşü gerçek, düşmanı kardeş yapmalarıdır” demiş olduğumu gördüm. Artık
biliyorum ki, suyun ışık olması bizi aydınlatmayabiliyor, düşlerin
gerçek olması için mucize gerekiyor ve düşman kim, kardeş kim
çoğunlukla anlaşılmıyor...
Kaynak:
TAY Projesi/TAY Project
Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri