Erdoğan: Hasankeyf
Kampanyaları İdeolojik
Başbakan Erdoğan, TBMM Genel
Kurulu'nda Hükümet Programına yönelik eleştirileri yanıtlarken,
Hasakyef'le ilgili yürütülen kampanyanın ideolojik olduğunu belirtti.
Başbakan Erdoğan,
TBMM Genel Kurulu'nda
Hükümet Programına yönelik eleştirileri yanıtlarken, Hasakyef'le
ilgili yürütülen kampanyanın ideolojik olduğunu belirtti ve Ilısu
Barajının yapılmaması için Avrupa'da Türkiye için kredi verilmemesine
yönelik çalışma yapıldığını ileri sürdü.
Erdoğan, "Hasankeyf'te artık tarihi sular altında bırakma anlayışı
diye bir şey yoktur. Teknoloji artık değişti, haberiniz yok. Oradan
taşınacak ve yeni bir Hasankeyf tesis edilecek. Hasankeyf olmazsa
olmaz Ilısu olmasa da olur yaklaşımı olmaz. Yapacağız. Ülkemizden
birilerinin de yurtdışında Ilısu Barajı ile ilgili kredi verilmemesi
yönündeki çalışmalarını da çok iyi biliyoruz. Lütfen bu konuda
kendinize çekidüzen veriniz" dedi.
-İDEOLOJİK YAKLAŞIM-
Ilısu Barajı'na
ideolojik yaklaşımdan vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan,
Hasankeyf konusunda iktidarın gösterdiği hassasiyeti kimsenin
gösteremeyeceğini belirtti. Erdoğan şöyle konuştu:
"Tarihi eserlerin sular
altında bırakılması sözkonusu olamaz. Artık teknoloji gelişti. Onlar
taşınacak ve yeni bir Hasankeyf orada tesis edilecektir. Bir taraftan
su diyoruz, Ilısu olmazsa olabilir, yok öyle birşey. Birilerinin
Avrupa'da Ilısu Barajı ile ilgili kredi verilmemesi ile ilgili
çalışmalarını çok iyi biliyoruz. Lütfen burada herkes kendine
çekidüzen versin. Elele vereceğiz ki su noktasında ülkemizde sıkıntı
yaşamayalım. Bu adımlar atılıyor, bunların bütün teknik çalışmaları en
ince teferruatına varıncaya kadar ekiplerimiz tarafından yapılmıştır.
Yusufeli'ni yaparken bir ilçeyi kaldırıyoruz. Farklı bir ilçe meydana
getiriyoruz. Birşey söylerken biz ülkemizin ve milletimizin
menfaatlerini öncelikle öne çıkaralım. Türkiye'nin 81 vilayetinin
hesabını veririm, çünkü 81 vilayetimin nerde olduğunu biliyorum."
-MHP'YE ELEŞTİRİ-
Erdoğan, milli hassasiyetlerin ortak değer olduğunu belirterek, "Milli
ve manevi değerleri hep beraber sahiplenmemiz lazım. Sahiplenmediğimiz
zaman zaafa düşeriz. AKP çatışmacı bir siyaset yerine, kucaklayıcı bir
politika izleyecektir.
Biz ve diğerleri ayrımı yapan kutuplaştırıcı siyaset yerine her türlü
anlayışı kucaklayan bir anlayış benimsiyoruz. Biz Türkiye'nin 70
milyonun hükümetiyiz. Bir ayrım olamaz" dedi
-"BENİM ÜLKEMDE
İŞKENCE YOKTUR"-
Kendi iktidarları döneminde işkenceye karşı sıfır tolerans
gösterdiklerini belirterek, "İddianız varsa çıkar konuşursunuz. Benim
ülkemde işkence yoktur. Varsa gereğini yaparız. Müddei de iddiasını
ispatla mükelleftir. Benim ülkemde işkence diye bir olay yoktur. Bunu
bilerek birilerinin de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne şikayet
etmesini de anlamak mümkün değildir" şeklinde konuştu.
-IMF İLE İLİŞKİLER-
IMF ile olan ilişkiler konusunda da Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
"Göreve geldik, IMF'ye Türkiye'nin borcu 23.5 milyar dolardı. Şu anda
7 milyar 777 milyon dolara düştü. Merkez Bankası'nın rezervi 26.8
milyar dolardı, şimdi ise 69.2 milyar dolara çıktı. Bu Türkiye'ye
gelen sıcak paranın karşılanması için diyor. Hakikaten bunu anlamak
mümkün değil. Değerli arkadaşlar sıcak para nasıl gelir nasıl gider,
doğrudan yabancı sermaye nasıl geliyor. Özellikle ben şunu söyleyeyim,
Sıcak paranın gelişi gidişi menkul kıymetler içerisinde bir
sirkülasyon olayıdır. Ama yabancı sermaye farklıdır. Doğrudan yabancı
sermaye girdiği zaman ileri teknolojiyi getirdiği zaman, dünyadaki
pazarı da getirir. Nedir onların hedefi. Emeği daha ucuza buluyor,
dünyaya pazarlanması noktasında yeteneğini ortaya koyuyor."
Gazeteler,
03.09.2007