Hasankeyf’in sular altında
kalmaması için kollar sıvandı
Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi
tarafından düzenlenen, "Hasankeyf'i Yaşatma Sempozyumu"nda
akademisyenler, arkeologlar ve mühendisler, antik kentin taşınmasının
mümkün olmadığını belirterek, baraj yerinin değiştirilmesinden,
barajın yapımının durdurulmasına kadar pek çok seçeneği tartıştı.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği'nin girişimiyle kurulan
Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi'nin 18-19 Şubat 2006 tarihleri arasında
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda düzenlediği
sempozyumda konuşan Hasankeyf Belediye Başkanı Abdulvahap Kusen, 51
yıldır yok olma korkusuyla yaşadıklarını söyledi. İlçede 20 yıldır
kazı yapıldığını ve antik kentin envanterinin bile çıkarılamadığını
ifade eden Kusen, "Bilmediğin bir şeyin plan projesini nasıl
çıkaracaksın? Yedi yılda ancak belgeleme yapılabilir. Bunun dışında
hiçbir şey yapılamaz. Buna rağmen Hasankeyf'i nasıl taşıyacaksın?
Köprüyü nasıl taşıyacaksın? Mağaraları nasıl taşıyacaksın?
Taşıyamazsın. El attığında elinde kalır. Dünyaya mahcup olursunuz"
diye konuştu.
Ardından konuşan Batman Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan ise, tarihi ve
kültürel değerlerin yok edilmek istendiğini, buna müsaade
etmeyeceklerini söyledi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği
ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de, istihdam
ve enerji sağlama adına tarihi değerleri su altında bırakmanın kabul
edilemez olduğunu kaydetti. Hiçbir ulvi değerin Hasankeyf'i sular
altında bırakacak kadar değerli olmadığını vurgulayan Başkan Baydemir,
sempozyumdan bir yol haritasının çıkarılması gerektiğini sözlerine
ekledi.
Oturumlarda tespitler ve öneriler
Sempozyuma katılan akademisyenler,
mühendisler, arkeologlar ve mimarlar, oturumlarda Hasankeyf'in 1978
yılından bu yana 1. Doğal Sit Alanı olduğunu, buraya yapılacak
herhangi bir müdahalede Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kurulu'nun onayının alınması gerektiğini, ancak bugüne kadar
kurula bu yönde hiçbir başvurunun yapılmadığına dikkat çektiler.
Hasankeyf Kazı ve Araştırmaları için uluslararası standartların
öngördüğü hiçbir temel ihtiyacın giderilmediğini ve ÇED Raporu'nun
Dünya Bankası standartlarına uymadığını ifade eden konuşmacılar,
tarihi ve kültürel değerleri, insanı önemseyen alternatif projenin
hazırlanmasını istediler. Konuşmacılar, barajın yer seçimi konusunda
10 yer seçeneğinden 9'unun neden dışlandığının kamuoyu önünde
tartışılması gerektiğini belirttiler. Kamuoyunun, seçilen yerin
yüklenicilerin çıkarına olmadığı konusunda ikna edilmesi gerektiğini
kaydeden konuşmacılar, Hasankeyf'in tarihsel değer taşıyan yapılarının
bir başka alana taşınmasının mümkün olmadığına dikkat çektiler. Ilısu
Barajı'na karşı uzun vadeli karşı kampanyanın yürütülmesi gerektiğini
söyleyen katılımcılar, bu konunun uluslar arası platforma taşınması
gerektiğini vurguladılar.
Deklarasyon yarın açıklanacak
Öte yandan Hasankeyf'i Yaşatma
Girişimi'nin düzenlediği sempozyumun sonuç bildirgesi yarın (21 Şubat
2006) saat 11.00'da Belediye Konukevi'nde düzenlenecek bir basın
açıklamasıyla kamuoyuna duyurulacak.
NOT: Yukarıdaki haber, Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği'nin
http://www.gabb.gov.tr internet sitesinden alınmıştır.