Almanya, Avusturya ve İsviçre'nin Ilısu Barajı'na kredi
vermekten vazgeçmesiyle ilgili bazı haber ve yorumlar
AB
Basını:
"Avrupa, Ilısu Barajının Fişini Çekti"
Üç
Avrupa İhraçat Kredi Garantisi Kurumunun, Ilısu Projesinden Çekilmesi,
AB Basınında Yankılandı. Financial Times Gazetesi, "Avrupa Ilısu
Barajının Sigortasının Fişini Çekti" Derken Hasankeyf'in "Dünya
Mirası" Olduğuna Dikkat Çeken Le Monde İse, "Bağdat'ın İlgili
Ülkelerden Vazgeçilmesini Resmen Talep Ettiği"ni Yazdı.
Almanya, İsviçre ve Avusturya'nın ihraçat kredi garantisi
kurumlarının, Ilısu projesinden çekilmesi, AB basınında yankılandı.
Financial Times gazetesi, "Avrupa, Ilısu barajının sigortasının fişini
çekti" derken Hasankeyf'in "dünya mirası" olduğuna dikkat çeken
Le Monde ise, "Bağdat'ın, ilgili ülkelerden vazgeçilmesini resmen
talep ettiği"ni belirtti.
Ekonomi gazetesi Financial Times,
"Avrupa, Ilısu baraj sigortasının fişini çekti" başlıklı haberinde
Almanya, İsviçre ve Avusturya'nın ihraçat kredi garantisi
kurumlarının, "uluslararası standartları"na uymadığı gerekçesiyle
Ilısu projesinden çekildiğini belirtti.
Barajın, "nüfusu çoğu Kürt olduğu
güneydoğunun artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak ve kalkınmayı
teşvik etmeyi amaçladığı"nı kaydeden gazete, ancak projenin
planlandığı gibi tamamlanması halinde 80 köy ve Hasankeyf'in su
altında kalacağına işaret etti.
Çevre Bakanı Veysel Eroğlu'nun,
kararı "siyasi" olarak niteleyerek Türkiye'nin tüm kriterleri yerine
getirdiği yönündki açıklamalarının da yansıtıldığı haberde İsveçli ve
Alman yetkililerinin ise, Türkiye'nin tarihi kalıntıların başka
yerlere konuşlanması ve köylülere uygun tazminat ödenmesi konularında
izah edemediğini söylediklerini de aktardı.
İngiliz gazetesi, Alman ihracak
garanti kurumu Euler Hermes Kreditversicherungs'un, bu tür bir
projeden ilk defa çekilmeye mecbur edildiğini kabul ettiğini ifade
etti. Gazete, Avrupa şirketleri konsorsiyumunun başında bulunan
Avusturyalı makina tedarikçisi Andritz Hydro şirketinin de,
Türkiye'nin ne yapacağını bekleyeceğini belirterek, finansmanın başka
yerlerden gelebileceğini ima ettiğini yazdı.
-LE MONDE: "IRAK ÇEKİLMEYİ RESMEN
TALEP ETMİŞTİ"-
Fransa'nın büyük gazetelerinden Le
Monde ise üç Avrupa ülkesinin Ilısı projesinden çekildiği haberlerine
dikkat Çekerek bu yöndeki bir kararın "Ankara'nın, Dünya
Bankasınca belirlenen 153 sosyal, ekonomik ve kültürel kriterleri
yerine getiremediği anlamanı geleceği"ni yazdı.
Projeye karşı üç yıldır mücadele eden
çevreçilerin ise, "tarihi bir zafer"in tadını çıkarttığını kaydeden
gazete, çeşitli çevreci kuruluşlarının karara ilişkin olumlu
görüşlerini de yansıttı. Haberde Hasankeyf'in de "dünya mirası"
olarak nitelendi.
Irak'ın kaygılarına da yer verildiği
haberde "Zaten büyük bir kuraklıktan etkilenen komşu Irak da, nehir
suyunda yeni bir azalmadan endişe ediyor" dedi ve "Irak'ın, ilgili
ülkelerden vazgeçmelerini resmen talep ettiği"ni yazdı.
Le Monde Türk hükümetinin barajı
gerçekleştirme niyetini vurguladığını, gerekirse kendi kaynaklarıyla
yapacağını söylediğine dikkat çekerken de "Tahminlere göre Ankara'nın
450 milyon euroya ihtiyaç duyacak" dedi.
(ANKA)
08.07.2009
Avrupa
Hasankeyf'e kıyamadı
İSTANBUL- AKP
hükümetinin karşı çıkan herkesi 'terörist' ilan ettiği Antik kent
Hasankeyf'in sular altında kalmasına neden olacak Ilısu Barajı
Projesi'ne kredi desteğini vereceğini açıklayan Almanya, Avusturya
ve İsviçre'deki kredi kuruluşları projeden çekildiklerini açıkladı.
15 bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf'in 'Dünya Mirası' ilan edilmesi
ve baraj suları altında kalmaması için yıllardır mücadele eden çevre
örgütleri ilk raundu kazandı. AKP hükümetinin inatla yapacağım
dediği Ilısu Barajı Projesi'ne kredi desteği vereceğini açıklayan
Avrupalı kredi kuruluşları Türkiye'den istedikleri kültürel
varlıkların korunmasına ilişkin şartların yerine getirilmediğini
belirterek projeden çekildi. Daha önce de İngiliz kredi kuruluşları
projeden çekilmişti.
60 bin insan göç edecek
Ilısu Baraj Projesi'ne 450 milyon euro sağlayacak olan Almanya,
Avusturya ve İsviçre yaptıkları ortak açıklamada, 'Almanya,
Avusturya ve İsviçre'nin Ilısu Baraj Projesi için ihracat kredi
garantileri sona erdi' dedi. Açıklamada, 'Belirgin iyileşmelere
rağmen, çevrenin korunması, kültürel miras ve yeni konut alanındaki
teminat çerçevesinde yapılan talepler, öngörülen takvime göre
gerçekleşemez' ifadeleri kullanıldı. İsviçre ihracat risklerine
karşı sigorta kuruluşu ASRE yaptığı açıklamada, çevre, kültürel
miras ve yerlerinden edilen bölge sakinlerine konut sağlanması
konusunda koşulların halen yerine getirilmediğini belirtti. 1980'li
yıllara dayanan Ilısu Baraj projesi, 19 elektrik santralini
kapsıyor. Geçen hafta cuma günü Viyana'da bir araya gelen Almanya,
Avusturya ve İsviçreli finansörler, uzmanlar ve sivil toplum
örgütleri Türkiye'nin 'yeşil ışık' için yeterli koşulları yerine
getirmediğine karar vermişti. İsviçre'de Bern Deklarasyonu (DB),
Konfederasyondan Dicle Nehri üzerinde kurulan projeden çekilmesini
istedi. İsviçre Ekonomi Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili ise üç
ülkenin Türk hükümeti tarafından verilen yanıtlardan memnun
olmadığını söyleyerek, 'Karar nihaidir' dedi. Ilısu Baraj Projesi
Bölge'de yapılması öngörülen 22 yeni baraj projesi kapsamında yer
alıyor. Antik Hasankeyf'i sular altında bırakacak olan baraj
nedeniyle 60 bini aşkın kişi evlerini terk etmek zorunda kalacak.
Çevre örgütlerinin başarısı
Türkiye ve uluslararası alanda çevreciler ve sivil toplum örgütleri
uzun bir süreden beridir baraj projesinin iptal edilmesi için
kampanyalar yürüttü. DTP'lilere yönelik yapılan operasyonda da Ilısu
Barajı'na karşı çıkılması suçlar arasında sayılmıştı. Hasankeyf''in
sular altında kalmaması için başlatılan kampanyaya Türkiye'den
aralarında dünyaca ünlü yazar Yaşar Kemal, Nobel Edebiyat Ödüllü
Orhan Pamuk ile sanatçılar Sezen Aksu, Orhan Gencebay ve Tarkan'ın
da yer aldığı 20 bini aşkın kişi destek verdi. Hasankeyf'in de
içinde bulunduğu Dicle Vadisi'nin UNESCO Dünya Miras alanı olarak
ilan edilmesinin talep edildiği bir dilekçenin ise Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Almanya Başbakanı Angela Merkel,
Avusturya Başbakanı Werner Faymann ve İsviçre Başbakanı Hans-Rudolf
Merz'e iletilmesi bekleniyordu. Doğa Derneği, Hasankeyf'in en az 15
bin yıllık geçmişi ve küresel ölçekte nesli tehlike altındaki canlı
türleri ile UNESCO'nun 10 dünya mirası kriterinden 9'unu
karşıladığına dikkat çekerek kampanya çerçevesinde 20 bin imza
toplandığını bildirmişti.
AKP projeden vazgeçmeli
Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi Üyesi Diren Özkan, Almanya, Avusturya
ve İsviçre hükümetlerinin Ilısu Baraj Projesi'nden çekilmelerini
'Haklı mücadelemizin büyük zaferi' olarak niteledi. Özkan, 12 bin
yıllık tarihin sular altında kalmasına izin vermeyeceklerini
söyledi. Baraja karşı yıllardır yürütülen çalışmalarının illegalize
edildiğini vurgulayan Özkan, 'Bu çalışmalar sırasında tabii ki
birçok zorluk ile karşılaşıldı. Baraja karşı çıkanların terör örgütü
üyesi sayılarak, yapılan çalışmalar illegalize edilmeye çalışıldı.
Tarihin, doğasına ve insanına sahip çıkmak her nedense suç teşkil
etmektedir. Hasankeyf bizler açısından çok önemlidir. Hasankeyf
taşınamaz kültürel bir insanlık mirasıdır' dedi. Özkan şunları
belirtti: 'Ilısu Baraj Projesi Hasankeyf'in ve 300'e yakın tescilli
höyüğün yok olmasına, tarihsel köklerimizin yerinden koparılmasına,
yaklaşık 80 bin insanın göç edip yoksullaşmasına ve binlerce bitki
ve hayvan türünün yaşadığı Dicle Vadisi ekosisteminin bozulmasına
neden olacaktır. ' Özkan, AKP hükümetinin de projeden vazgeçmesini
istedi. 'Ilısu Barajı'nı yapacak konsorsiyumun bir kez daha dağılmış
olması, Ilısu projesinin baştan yanlış tasarlanmış bir fikir
olduğunu bir kez daha kanıtlanıyor. Artık bu kadar bilimsel ve
teknik veri varken Türkiye'nin bu barajın yapımında ısrar etmesi
mümkün değildir. Türkiye de bir an önce bu projeyi durdurmalıdır ve
Hasankeyf'i UNESCO Dünya Mirası listesine dahil etmelidir' dedi.
Doğa Derneği Başkanı Güven Eken de yaptığı açıklamada 'Avrupa,
Tarkan, Orhan Gencebay, Orhan Pamuk, Yaşar Kemal ve Sezen Aksu gibi
fikir önderlerinin ve 100 bine yakın insanın sesini duymuştur. Tüm
Türkiye'yi Doğa Derneği ve Atlas Dergisi'nin ortaklaşa yürüttüğü
Hasankeyf'e Sadakat imza kampanyasına katılmaya çağırıyoruz. Doğa
Derneği'nin kampanyası Türkiye Ilısu Barajı'ndan vazgeçene kadar
sürecek.' dedi.
15 bin yıllık tarihi sahip
Hasankeyf'te sürdürülen kazı çalışmalarında Dicle Nehri kıyısında
ilk kez açılan höyükte 15 bin yıl öncesine ait kalıntılar bulundu.
Kazı başkanı Batman Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Abdüsselam Uluçam,
buluntularla ilgili kesin sonuçları önümüzdeki günlerde
açıklayacaklarını belirterek, 'Bugüne dek Hasankeyf'te 3 bin yıl
öncesine ait mağaralar biliniyordu. Fakat bir aydır açtığımız
höyükte 14-15 bin yıl öncesine ait kültürün bulgularına rastladık'
dedi. Batman Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Abdüsselam Uluçam
başkanlığında 40 kişilik ekiple bir aydır Hasankeyf'te Dicle Nehri
kenarındaki höyükte ilk kez yapılan çalışmalar, heyecanlı sonuçlar
verdi. Prof. Dr. Uluçam, kazıyı şöyle anlattı: 'Mağara öncesinin
yerleşim birimi sayılacak höyükte önemli bulgulara rastlanıldı. Bazı
iskeletler de bulundu. Bilimsel incelemelerin ardından Hasankeyf'in
tarihi de netleşmiş olacak. Şu anki bulgulara göre, 15 bin yıllık
tarih ortada. Dicle Nehri kenarındaki höyükte orta taş çağ öncesinin
ilk evleri, yerleşim yerinin olduğu höyüğü önemsiyoruz. Üç ayrı
bölgede de kazı var. Fakat höyükte Hasankeyf'in tarihini
değiştirecek ciddi bulgulara rastlamanın heyecanını yaşıyoruz'
Günlük Gazetesi, 08.07.2009
'Tarihi Doku' Frenledi, Yabancı
Bankalar Ilısu'dan Desteğini Çekti
BATMAN’ın tarihi Hasankeyf
ilçenin yüzde 80’ini sular altında bırakacağı için eleştirilen Ilısu
Barajı’nı finanse eden Alman, Avusturyalı ve İsviçreli kredi
kuruluşları projeden desteklerini çekti. Alman Euler Hermes
Kreditversicherung, Avusturyalı Kontrollbank ve İsviçreli
Exportrisikoversicherung bankaları yaptıkları ortak açıklamada çevre
ve tarihi dokunun korunması gibi şartların bazı iyileştirilmelere
rağmen verilen süre içinde yerine getirilmediğini belirtti.
Almanya’nın, aralık ayında Türkiye’ye belirli şartlar yerine getirmesi
için verdiği 180 günlük süre önceki gün dolmuştu.
153 maddelik mutabakat
Finansör firmalar, daha önce Türkiye ile imzaladıkları 153 maddelik ve
175 sayfalık mutabakat zabıtlarının yerine getirilmediğini gerekçe
gösterdi. İmzalanan mutabakat zabıtlarında Türkiye adına hükümetin
destek mektubu yer almıştı. Kredi kuruluşları, Türkiye’den istedikleri
şartlar arasında, kültürel varlıklar ile ilgili işlerde çalışan
işçilerin en az yüzde 50’sinin barajdan etkilinen kişilerden oluşması,
su altında kalan köy ve evlerde yaşayanların geçmişlerini unutmaması
için fotoğraflar çekilmesi, mülkiyet adaletsizliğinin ortadan
kaldırılması ve herkese eşit arazi verilmesi, kıyıdaş ülke olan Irak
ve Suriye elçiliklerine bilgi verilmesi gibi şartlar yer alıyordu.
Baraj hiç yapılmasın
Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanları Claudia Roth ve Cem Özdemir,
Türkiye’nin Almanya, Avusturya ve İsviçre’nin kredi vermemesi
durumunda barajın yapılacağı yönünde açıklama yapmasının endişe verici
olduğunu belirtti. Roth ve Özdemir, Almanya’nın ve diğer ülkelerinin
bu projeden ayrılmalarını doğru ve geç kalınmış olarak
değerlendirerek, Türkiye’nin, Almanya, Avusturya ve ya İsviçre kredi
vermeden de barajın yapılacağı açıklaması endişe verici şeklinde görüş
belirtti. Alman hükümetini, Türkiye’nin bu barajın yapımı için
planları durdurması için çaba harcamasını talep eden Roth ve Özdemir,
Hasankeyf ve bölgesinin baraj yerine kültür turizminin merkezi haline
getirilmesi için desteğe ihtiyaç olduğunu kaydetti. Bu konuda en
önemli adımın bu bölgenin UNESCO kültür mirası olarak kabul edilmesi
olduğunu ve buna kendilerinin de destek verdikleri ifade eden Özdemir
ve Roth, Alman hükümetinin Türkiye’ye büyük bir baraj yerine ekolojik
alternatiflerin gelişmesi için destek vermesi gerektiğine dikkat
çektiler.
1.8 milyar Euro’luk proje
Ilısu projesinin 1.8 milyar Euro büyüklüğe sahip.
Projesi için toplam 1.2 milyar Euro dış kredi kullanılacağı
açıklanmıştı.
Hasankeyf tarihi ve kültürel varlıklarının korunması ve kurtarılması
için 25 milyon Euro civarında bir kaynağa ihtiyaç olduğu
hesaplanıyordu.
Yüzey çalışmaları, kazılar ve taşımalar için 53 milyon dolarlık bir
bütçe gerekeceği tahmin ediliyordu.
Baraja değil tarihin su altında kalmasına karşıyız
HASANKEYF Belediye Başkanı Abdulvahap Kusen, kararı memnuniyetle
karşıladıklarını belirterek, Tarih, kültür, insanlık mirası ve
Hasankeyf adına alınan karar sevindirici. Hasankeyf’in yok edilmesini
istemiyoruz. Buranın gelecek kuşaklar için kalmasını istiyoruz diye
konuştu. Kusen, sözlerini şöyle sürdürdü: Biz barajın yapılmasına
karşı değiliz. Sadece tarihi ilçemizin sular altında kalmasını
istemiyoruz. Bundan sonra Hasankeyf’in sular altında kalmasını
önleyecek projeler geliştirilmesini istiyoruz. Yoksa bir değil, 10
baraj da yapılsa karşı çıkmayız. Bizim çabamız sadece Hasankeyf
içindir.
Türkiye şartları yerine getirmedi
ALMANYA Ekonomi ve İşbirliği Bakanı Heidemarie Wieczorek-Zeul, baraj
için finansman sağlayan bankaların desteğinin çekmesini memnunlukla
karşıladığını belirterek, Ilısu’ya eleştirel bakışımız başından bu
yana doğruydu. İnsanların, çevrenin ve kültür varlıkların korunması
sağlanmıyorsa baraj için kredi sözleşmeleri bitirilmeli dedi. Zeul,
Türkiye’nin şartları yerine getirmediğini ve bankaların verdiği
kararın doğru olduğunu kaydetti.
HÜRRİYET Gazetesi, 08.07.2009
Bakan rest
çekti, Ilısu için yeni formül aranıyor
Almanya, Avusturya ve İsviçre’nin kredi vermekten vazgeçtiği Ilısu
Barajı için Çevre ve Orman Bakanlığı, konsorsiyumun kararını bekliyor.
Bakan Veysel Eroğlu, "Barajı yapmak için herhangi bir desteğe
ihtiyacımız yok" derken, yeni kredi bulunup bulunamayacağı, ve
çalışmalara nasıl devam edileceğine ilişkin yeni bir yol haritası
çizileceği öğrenildi.
Çilem
KAYA/ANKARA
BATMAN’da tarihi Hasankeyf kentini sular altında bıracak olması
nedeniyle, yapımı kamuoyundan büyük tepki alan ve son olarak Almanya,
Avusturya ve İsviçre’nin kredi vermekten vazgeçtiği Ilısu Barajı’nın
yapımından vazgeçilmiyor. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu,
"Bakanlığımızın Ilısu Barajı’nı yapmak için herhangi bir desteğe
ihtiyacı yok" diyerek, bu konudaki kararlılığı ortaya koydu. Barajın
yapımı için ilk önce Ilısu Konsorsiyumu’nun kararı beklenecek.
Konsorsiyum yeni bir kredi bulamazsa kendine yeni bir yol haritası
çizecek.
Bakanlık kararlı
Önceki gün Almanya, Avusturya ve İsviçre ihracatçı kredi
kuruluşlarının Ağustos 2007’de yapılan anlaşmayı fesh etmeyisle Ilısu
Barajı’nın akibeti akıbeti tartışılmaya başlandı. Çevre ve Orman
Bakanlığı, Ilısu Barajı’nın Hasankeyf’in kurtuluşu için fırsat
olduğunu savunarak, projenin "mutlaka" yapılacağını duyurdu. Çevre ve
Orman Bakanı Veysel Eroğlu, "Bazı kişiler, Hasankeyf’in yok olacağı
iddiasını yaymaktadır. Hasankeyf, bu proje sayesinde muhteşem bir
cazibe merkezi olacaktır. Hasankeyf bazılarının dilindedir. Bizim
dilimizde değil, kalbimizdedir" dedi.
Bu baraj yapılacak
Eroğlu, Anadolu Ajansı ve CNN Türk’e yaptığı açıklamada, hangi
şart altında olursa olsun Ilısu Barajı’nın tamamlanacağını söyledi.
"Türkiye Cumhuriyeti, Ilısu Projesi’ni yapacak güçtedir" diyen Eroğlu,
"Bakanlığımızın Ilısu Barajı’nı yapmak için herhangi bir desteğe
ihtiyacı yoktur. DSİ, bunun gibi yüzlerce barajı tamamlayarak,
milletimizin hizmetine sunmuştur. Bu baraj da en güzel şekilde
yapılacaktır" mesajı verdi.
Ek ödeneği 125 milyon
Yaklaşık maliyeti 1.2 milyar Euro olan baraj için Bakanlıkta
yalnızca, 125 milyon TL’lik ödenek bulunuyor. Bakanlık yetkililerinden
edinilen bilgiye göre, gelecek kredi toplam maliyetin yalnızca yüzde
20’lik bir bölümünü kapsıyor. Bu aşamadan sonra, konsorsiyum kararı
beklenecek. Ardından yeni bir yol haritası çizilecek. Konsorsiyumun
yeni kredi alanları sağlaması durumunda bu kredilerle yola devam
ediliecek. Aksi bir durumda ise projenin nasıl yapılacağını yeniden
ele alacak.
Çevreciler kazandı
DOĞA Derneği başta olmak üzere pekçok sivil toplum örgütü Ilısu
Barajı’nın yapımına karşı çıkıyor. Ünlü pop yıldızı Tarkan, arabesk
müziğin duayeni Orhan Gencebay, Nobel ödüllü Orhan Pamuk, yazar Yaşar
Kemal, yönetmen Fatih Akın gibi pek çok ünlü isim de Doğa Derneği’nin
başlanttığı kapmanyaya destek vermişti. Hatta Orhan Pamuk, bir süredir
yaşadığı Venedik’te ’Hasankeyf yok olmasın’ tişörtüyle dolaşarak,
’Stop Ilısu’ kampanyasına destek vermişti
Kredi iptali siyasi karar
ILISU Barajı’nın Batman’da tarihi Hasankeyf Kentini sular
altında bırakacağı ve 10 bin kişiyi yerinden edeceği iddialarına karşı
çıkan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, şunları söyledi:
Ilısu Projesi kanalıyla bölgedeki vatandaşların hayat standardının
yükseltilecek, o bölgedeki binlerce insana iş imkanıve aş temin
edilecek. İtirazlar, Hasankeyf hususunda odaklanıyor. Halbuki,
Hasankeyf’in kurtuluşu için Ilısu Projesi bir fırsat.
Projeye karşı çıkanların bütün Hasankeyf’in sular altında kalacağı
yalanını ortaya attılar. Halbuki Hasankeyf’teki en mühim tarihi ve
kültür varlıklarına sahip olan yukarı şehir sular altında kalmayacak.
Sular altında kalan aşağı şehir. Zaten orada bir takım iptidai yapılar
mevcut.
Hükümetin alt yapısı dahi olmayan bu yapılar yerine yine o civardaki
bir alana muhteşem bir Hasankeyf inşa edilecek. Bütün tarihi eserler
ve kültür varlıkları korunacak. Bu amaçla, 125 milyon TL’lik özel
ödenek ayrıldı.
Kredi sözleşmesinin iptal kararının ilmi, teknik bir yönü yoktur. Bu
kesinlikle siyasi bir karardır. Çünkü Türkiye’nin geleceği aydınlık.
Türkiye şu anda bölgesinde büyük bir güçtür. Bundan bazı ülkelerin
rahatsız olması gayet tabiidir.
09.07.2009
Hürriyet Gazetesi
Hasankeyf’te son perde
Hasankeyf'te yapılması planlanan Ilısu Barajı'na kredi sağlayan
konsorsiyumun Almanya, İsviçre ve Avusturyalı ortakları, Türkiye
yükümlülüklerini yerine getirmediği için projeden çekildi. Hükümet ise
geri adım atmıyor
İBRAHİM GÜNEL
Dicle nehri üzerinde Hasankeyf'te
planlanan Ilısu Barajı ve Hidroelekrik Santralı (HES) Projesi'nin etüt
çalışmalarına 1954 yılında başlandı. 1982'de de GAP projesi (Güneydoğu
Anadolu Projesi) çerçevesinde kabul edildi. Ilısu Barajı, uzun süredir
tartışılsa da, asıl olarak 1996-1997 yılında yatırım programına
alındıktan sonra gündeme geldi. Ilısu Barajı’nın yapılabilmesi için
uluslararası kredi konsorsiyumu oluşturuldu. Aralık 2008'de
Türkiye'nin istenilen koşulları sağlamadığı gerekçesiyle kredisi
askıya alınarak, Türkiye'ye 180 günlük süre tanındı. Türkiye’ye
verilen süre 6 temmuzda doldu ve konsorsiyumun Almanya, İsviçre ve
Avusturyalı ortakları Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmediği
gerekçesiyle projeden çekildiklerini açıkladı.
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu da, geçtiğimiz günlerde yaptığı
açıklamada "Projeyi yapmak için hiçbir ülkeye, paraya ihtiyacımız yok"
diyerek, hükümetin barajı hayata geçirmekte kararlılığını ortaya
koymuştu.
Yeşiller Partisi Eş başkanları Claudia Roth ve Cem Özdemir, üç ülkenin
kararını değerlendirirken, tepkilerini “Türkiye’nin Almanya, Avusturya
ve İsviçre kredi vermeden de barajın yapılacağı açıklaması endişe
verici” sözleriyle dile getirdi.
Dünya Tarihî Mirası olabilir
Ilısu Barajı'nın yapımıyla büyük bir bölümü sular altında kalacak olan
Batman'a bağlı Hasankeyf ilçesin tarihi 10 bin yıl öncesine uzanıyor.
Yalnız son yapılan kazılarda ortaya çıkan ilginç buluntular bu tarihi
15 bin yıl öncesine çekti. Öte yandan, Dünya Anıtlar ve Siteler
Konseyi Türkiye Temsilci Prof. Dr. Zeynep Ahunbay'ın hazırladığı
bilimsel rapora göre, bir yerin UNESCO'nun Dünya Tarihî Mirası
Listesi'ne girebilmesi için belirlediği 10 kriterden birkaçına sahip
olması gerekiyor. Hasankeyf ise bunların dokuzunu karşılıyor. Adını
Arapça "hıssın" ve "keyfa"
(Kaya Kalesi)
sözcüklerinin birleşiminden alan tarihî ilçe pek çok uygarlığa
başkentlik etti. Hasankeyf'i Artuklulardan 1232 yılında alan Eyyubiler,
henüz bölgeye tam olarak hâkim olamadan Moğol istilası ve yıkımla
karşılaştı. Eyyubiler Moğol şokunu atlattıktan hemen sonra, 14.
yüzyılın başında kenti yeniden inşa etmeye başladı. Özellikle bugün
Hasankeyf'te yer alan birçok eserde, Eyyubilerin imzası bulunuyor.
Eyyubilerden Sultan Süleyman zamanında imar faaliyetleri zirveye
ulaştı. Hasankeyf ilçesinde sürdürülen kazı çalışmalarında ilk kez
geçen hafta 15 bin yıl öncesine ait kalıntılar bulundu. Bazı
uzmanların karşı çıkmasına karşın hükümet, Ilısu Baraj’ndan etkilenen
ve hâlihazırda Aşağı Şehir ve Karşı Şehir Alanı'nda bulunan El Rızk
Camii, Koç Camii, Sultan Süleyman Camii, Kızlar Camii, Küçük Camii,
Zeynel Bey Türbesi, İmam Abdullah Zaviyesi, Artuklu Köprüsü gibi
kültürel varlıkları, hâlihazırdaki konumlarına yakın bir yerleşim
yerine taşıyarak, burayı müze haline getireceğini öne sürüyor.
Çevre Bakanlığı: Yaparız mesele yok
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu geçtiğimiz günlerde
düzenlediği toplantıda, İhracatçı Kredi Kuruluşları'nın kredi
vermekten vazgeçsede projeyi hayata geçireceklerini söylemişti. Eroğlu,
şunları kaydetmişti: ''Bizim projeyi yapmak için hiçbir ülkeye, paraya
da ihtiyacımız yok. Bizden önceki hükümetler protokol imzalamış,
Bakanlar Kurulu kararı çıkmış. Ama bir devamlılık var. İşler uzayınca,
ben DSİ Genel Müdürüyken, 'Artık bu defter kapanacak, kendi öz
kaynaklarımızla yapacağız' diye karar aldık. Ama o tarihteki Almanya,
Avusturya ve İsviçre'nin Türkiye büyükelçileri, 'Biz bu projeyi
yapacağız, iki ülke arasında iyi ilişkiler var, devam ettirelim' diye
bana rica ettiler. Bunun üzerine iyi münasebetleri dikkate alarak,
yapılmasını uygun gördük. Türkiye Cumhuriyeti güçlüdür, daha böyle
yüzlerce barajı yapacak gücü vardır. Hem teknik olarak, hem mali
olarak, hem de kapasite olarak. Biz bunu yaparız, mesele yok.”
Artık projeden vazgeçilsin
Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi Sözcüsü Diren Özkan, Ilısu Barajı'nın
yapımının kültürel, tarihî, sosyal ve çevresel birçok olumsuz etkisi
olduğunu vurguladı. Projenin 12000 yıllık antik kent Hasankeyf'in ve
300'e yakın tescilli höyüğün yok olmasına, tarihsel köklerin yerinden
koparılmasına yol açacağını belirten Özkan, yaklaşık 80 bin insanın
göç edip yoksullaşmasına ve binlerce bitki ve hayvan türünün yaşadığı
Dicle vadisi ekosisteminin bozulmasına da neden olacağını söyledi.
Özkan, şunları söyledi: "GAP kapsamında yapılmış Ilısu Barajından daha
büyük barajların bölgeyi kalkındırmadığı ortada iken, Ilısu Barajı'nın
bölgesel kalkınmayı sağlayacağı iddiası gerçekçi değildir. Girişimimiz
ve çok sayıda duyarlı çevre tarafından yapılan eleştirilerle birlikte
kredi kuruluşlarının oluşturduğu uzmanlar komitesi tarafından da 2008
yılında iki defa yapılan yerinde incelemelerde şartların hiçbirinin
Türkiye tarafından yerine getirilmediği tespit edildi. Bu barajın
yapımı üç ülkenin desteklerini çekmesiyle uzun veya kısa vadede
imkânsız.”
Özkan, bu projeden vazgeçilerek, tarihî kültürel mirasın korunması
için hükümeti kalıcı bir proje hazırlamaya davet etti.
Taraf Gazetesi-
Istanbul -
08.07.2009
Hasankeyf şimdilik kurtuldu
Finansör ülkeler Ilısu barajı için
kredi desteğini gerekli şartlar
yerine getirilmediği için çekti.
soL
(HABER MERKEZİ) Batman’da
Dicle nehrinin ayırdığı tarihi kent Hasankeyf yatırımcıların geri
çekilmesiyle şimdilik sular altında kalma tehlikesinden kurtuldu.
Hasankeyf’in kurtuluşunun şimdilik olmasının nedeni ise finansör
ülkelerin yatırım kararını geri çekmesine rağmen bakanlığın barajı
yapmada kararlı olduğunu açıklaması oldu.
Kamuoyunda Ilısu barajı olarak bilinen
proje için Alman Euler Hermes Kreditversicherung, Avusturya’dan
Kontrolbank ve İsviçre’den de Exportrisikoversicherung adlı bankalar
finansman sağlayacaktı. Ancak bankalar dün yaptıkları ortak açıklamada
çevre ve tarhi dokunun korunması gibi bazı şartların yerine
getirilmemesini gerekçe göstererek kredi desteklerini çektiklerini
belirtti. Finansman ülkeler bölge haklarının istihdamını da kapsayan
153 maddelik bir talep listesi hazırlamış ancak İhracatçı Kredi
Kuruluşları kararıyla Çevresel Uygunsuzluk kararıyla proje
kapsamındaki çalışmalar durdurulmuş ve 180 günlük süreç başlatılmıştı.
‘Bildiğimizi okuruz’ tavrı endişeyle karşılandı
Finansörlerin çevresel
nedenlere geri çekilme kararı almaları Hasankeyf’i kurtarmak adına
umutla karşılanırken Çevre ve Orman Bakanlığı’nın kararla ilgili
açıklaması ülkemizin tarihi değerlerinin nasıl bir tehlikeyle karşı
karşıya olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. 1980’li yıllardan
beri devam eden projenin finansörlerinin geri çekilmesinin siyasi bir
karar olduğunu belirten bakanlık, “Türkiye Cumhuriyeti olarak,
Güneydoğu Anadolu Projesi’nin kilit bir halkası olan gerek enerji
gerek sosyal kalkınmanın bir ateşleyici gücü olarak gördüğümüz Ilısu
Barajı ve HES Projesinin yapımı hususundaki kararlılığımızın devam
ettiğini önemli vurgulamak isteriz” dedi. Bakanlık ayrıca kararın
siyasi olduğunu da vurguladı ancak bunun nedenlerini açıklamadı.
08/07/2009
http://haber.sol.org.tr
Avrupa, Ilısu'ya
krediyi kesti
Hasankeyf’i sular altında bırakacak olan Ilısu Barajı’nın finansörleri
Almanya, İsviçre ve Avusturya, Ankara’nın kültürel, sosyal ve
çevresel taahhütlerini yerine getirmediğini belirterek, projeden kredi
garanti desteğini geri dönüşsüz olarak çektiğini açıkladı
Almanya, Avusturya ve İsviçre, Hasankeyf’i sular altında bırakacak
Ilısu Baraj Projesi’e olan kredi garanti desteğini geri dönüşsüz
olarak çektiğini açıkladı. Ülkeler adına yapılan yazılı açıklamada
Türkiye’nin kredi koşullarını sağlamakta kısmi gelişme kaydetmekle
birlikte, bu gelişmenin kredi vermek için yeterli olmadığı belirtildi.
Üç ülke, çevrenin korunması, kültürel miras ve yerlerinden edilenlerin
yeniden yerleşimleri konusunda hükümetin taahhütlerine uymadığını
açıkladı. Açıklamada, “Belirgin iyileşmelere rağmen, çevrenin
korunması, kültürel miras ve yeni konut alanındaki teminat
çerçevesinde yapılan talepler, öngörülen takvime göre gerçekleşemez”
ifadeleri kullanıldı.
ANKARA'YA SÜRE TANINMIŞTI
Geçen cuma günü
Viyana’da bir araya gelen Almanya, Avusturya ve İsviçreli finansörler,
uzmanlar ve sivil toplum örgütleri Türkiye’nin ‘yeşil ışık’ için
yeterli koşulları yerine getirmediğine karar vermişti. İsviçre’de Bern
Deklarasyonu, Konfederasyon’dan Dicle Nehri üzerinde kurulan projeden
çekilmesini istedi. Almanya, Avusturya ve İsviçre Aralık ayı sonunda
projeye ilişkin çalışmalarını durdurmuş, Ankara’ya koşulları yerine
getirilmesi için 6 ay daha süre tanımıştı.
KONUT SORUNU ÇÖZÜLMEDİ
Üç ülke, barajdan dolayı özellikle yerlerinden olacak 60 bin kişinin
korunmasına ilişkin zorunlulukların yer aldığı 155 maddenin yerine
getirilmesini istemişti. Şu ana kadar taleplerin çok az bir kısmı
Ankara tarafından hayata geçirildi. Koşullar arasında antik Hasankeyf
gibi kültürel değerlerin korunması ve baraj yapımının çevre üzerindeki
etkilerine ilişkin maddeler de bulunuyor.
ÜNLÜ İSİMLER KARŞI ÇIKTI
Türkiye'de ve uluslararası alanda çevreciler ve sivil toplum örgütleri
uzun bir süreden beridir baraj projesinin iptal edilmesi için
kampanyalar yürüttü. Hasankeyf’in sular altında kalmaması için
başlatılan kampanyaya Türkiye’den aralarında yazar Yaşar Kemal, Nobel
Edebiyat Ödüllü Orhan Pamuk ile sanatçılar Sezen Asu, Orhan Gencebay
ve Tarkan’ın da yer aldığı ünlü isimler destek verdi. Hasankeyf'in de
içinde bulunduğu Dicle Vadisi'nin UNESCO Dünya Miras alanı olarak ilan
edilmesinin talep edildiği bir dilekçenin ise Başbakan Tayyip Erdoğan
başta olmak üzere, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avusturya
Başbakanı Werner Faymann ve İsviçre Başbakanı Hans-Rudolf Merz’e
iletilmesi bekleniyordu.
Doğa Derneği, Hasankeyf'in en az 10 bin yıllık geçmişi ve küresel
ölçekte nesli tehlike altındaki canlı türleri ile UNESCO'nun 10 dünya
mirası kriterinden 9'unu karşıladığına dikkat çekerek kampanya
çerçevesinde 20 bin imza toplandığını bildirmişti.
Doğa Derneği: Hükümet de vazgeçsin
Doğa Derneği Koordinatörü Erkut Ertürk, kararın gecikmiş bir karar
olduğuna dikkat çekerek, “Ilısu Barajı’nı yapacak konsorsiyumun bir
kez daha dağılmış olması, Ilısu projesinin baştan yanlış tasarlandığın
bir kez daha kanıtlanıyor. Artık bu kadar bilimsel ve teknik veri
varken Türkiye’nin bu barajın yapımında ısrar etmesi mümkün değildir.
Talebimiz, Türkiye’nin de bir an önce bu projeyi durdurmasıdır ve
Hasankeyf’i UNESCO Dünya Mirası listesine dahil etmesidir” dedi.
Dernek Başkanı Güven Eken de şunları söyledi:
“Avrupa, Tarkan, Orhan Gencebay, Orhan Pamuk, Yaşar Kemal ve Sezen
Aksu gibi fikir önderlerinin ve 100 bine yakın insanın sesini
duymuştur. Doğa Derneği’nin Hasankeyf’in yok edilmesine olan itirazı
Türkiye’de ve dünyada büyük destek bularak kamu vicdanını harekete
geçirmiştir. Doğa Derneği, bundan sonra atılabilecek en doğru adımın
Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından Türkiye’nin doğa ve kültür
mirasının korunması için bağımsız bir ulusal komisyon kurması ve
Hasankeyf konusunun bu komisyon tarafından çözülmesi gerektiğini
savunmaktadır. Tüm Türkiye’yi Doğa Derneği ve Atlas Dergisinin
ortaklaşa yürüttüğü Hasankeyf’e Sadakat imza kampanyasına katılmaya
çağırıyoruz. Doğa Derneği’nin kampanyası Türkiye Ilısu Barajı’ndan
vazgeçene kadar sürecek.”
Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi de, kredi desteğinin geri çekilmesini
haklı mücadelelerinin bir zaferi olarak niteledi.
***
Proje nelere mal olacak
ILISU Baraj Projesi 22 yeni baraj projesini kapsıyor. Projeden dolayı
60 bini aşkın kişi evlerini terk etmek zorunda kalacak. 2013’te
bitirilmesi planlanan proje ile 3 bin 800 gigawatt elektrik üretimi
öngörülüyor. Yapılması durumunda Ilısu Barajı, 12 bin yıllık antik
kent Hasankeyf’in ve 300’e yakin tescilli höyüğün yok olmasına, 78
bine kadar varan insanın göç edip yoksullaşmasına, Dicle Vadisi
ekosisteminin binlerce bitki ve hayvan türüyle bozulmasına neden
olacak. Baraj nedeniyle bataklıklar kuruyacak ve etkisi Irak’a kadar
hissedilecek.
Birgün Gazetesi, 08.07.2009
Dünya Ilısu’yu terk etti, sıra Türkiye’de
Hasankeyf’i sular altında bırakacak olan Ilısu Barajı için finansör
olan ülkelerden Almanya, Avusturya ve İsviçre, finansman için gerekli
koşulları yerine getirmek üzere Türkiye’ye tanınan sürenin önceki gün
sona ermesinin ardından projeden çekildiklerini açıkladılar. Finansör
ülkeler, Hasankeyf’in kurtarılması ve bölge halkına istihdam
sağlanması başta olmak üzere 153 maddeden oluşan taleplerine karşılık
verilmemesi üzerine geri çekildiklerini belirttiler.
Hasankeyf’te bulunan binlerce yıllık tarihi mirası sular altında
bırakacak olan Ilısu Barajı’na karşı birçok eylem yapılmış, Çevre ve
Orman Bakanı Veysel Eroğlu ise Hasankeyf’e baraj yapılmasını
istemeyenleri “Bölücü olmak ve dış mihrakların oyununa gelmekle”
suçlamıştı. Buna rağmen aralarında Sezen Aksu, Tarkan, Orhan Gencebay,
Orhan Pamuk ve Yaşar Kemal gibi isimler de yapılan eylemlere destek
vermişti. Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi Üyesi Diren Özkan, 3 ülke
hükümetinin Ilısu Baraj Projesi’nden çekilmeleri ile ilgili, “Haklı
mücadelemizin büyük zaferi” dedi.
GECİKMİŞ KARAR
Doğa Derneği Kampanya Koordinatörü Erkut Ertürk, Avrupa ülkelerinin
verdiği kararın gecikmiş bir karar olduğuna dikkat çekti. Ertürk,
“Ilısu Barajı’nı yapacak konsorsiyumun bir kez daha dağılmış olması,
Ilısu projesinin baştan yanlış tasarlanmış bir fikir olduğunu
kanıtlıyor. Artık bu kadar bilimsel ve teknik veri varken Türkiye’nin
bu barajın yapımında ısrar etmesi mümkün değildir. Talebimiz,
Türkiye’nin de bir an önce bu projeyi durdurmasıdır ve Hasankeyf’i
UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil etmesidir” dedi.
KAMPANYA SÜRECEK
Doğa Derneği Başkanı Güven Eken ise, Avrupa’nın, 100 bine yakın
insanın sesini duyduğunu belirterek, “Doğa Derneği’nin Hasankeyf’in
yok edilmesine olan itirazı Türkiye’de ve dünyada büyük destek bularak
kamu vicdanını harekete geçirmiştir. Doğa Derneği, bundan sonra
atılabilecek en doğru adımın Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından
Türkiye’nin doğa ve kültür mirasının korunması için bağımsız bir
ulusal komisyon kurması ve Hasankeyf konusunun bu komisyon tarafından
çözülmesi gerektiğini savunmaktadır. Tüm Türkiye’yi Hasankeyf’e
Sadakat imza kampanyasına katılmaya çağırıyoruz. Doğa Derneği’nin
kampanyası Türkiye Ilısu Barajı’ndan vazgeçene kadar sürecek” diye
konuştu. (BATMAN)
09.07.2009
Evrensel Gazetesi
Hasankeyf Belediye Başkanı karardan memnun...
Batman'ın tarihi Hasankeyf Belediye
Başkanı Abdulvahap Kusen, Ilısu Barajı projesi için finansman sağlayan
Alman Euler Hermes Kreditversicherung, Avusturya'nın Kontrollbank ve
İsviçre'nin Exportrisikoversicherung adlı bankaların projeden kredi
desteğini çektiklerini açıklamaları üzerine, ''Tarih, kültür, insanlık
mirası ve Hasankeyf adına alınan karar sevindirici'' dedi.
Kusen, yaptığı açıklamada,
Hasankeyf'e gönül vermiş bir insan olarak tarihi ilçenin yok olmaması
için çok mücadele ettiklerini belirterek, Hasankeyf'in mevcut şekliyle
korunmasını istediklerini ifade etti. Belediye Başkanı Kusen, şöyle
konuştu, “Bundan sonra Hasankeyf'in sular altında kalmasını önleyecek
projeler geliştirilmesini istiyoruz. Yoksa bir değil, 10 baraj da
yapılsa karşı çıkmayız. Bizim çabamız sadece Hasankeyf içindir.''
Batman Gazetesi
09.07.2009
Bakan kararlı konuştu:
''Ilısu'da desteğe ihtiyaç yok''
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu,
bakanlığın Ilısu Barajı'nı yapmak için herhangi bir desteğe ihtiyacı
olmadığını belirterek, "Bazı kişiler, Hasankeyf'in yok olacağı
iddiasını yaymaktadır. Hasankeyf, bu proje sayesinde muhteşem bir
cazibe merkezi olacaktır. Hasankeyf bazılarının dilindedir. Bizim
dilimizde değil, kalbimizdedir" dedi.
Eroğlu, hangi şart altında olursa olsun Ilısu Barajı'nın
tamamlanacağını söyledi.
Ilısu Projesi kanalıyla bölgedeki vatandaşların hayat standardının
yükseltilmesi sağlanarak, o bölgedeki binlerce insana iş imkanı ve aş
temin edileceğini belirten Eroğlu, "İtirazlar, Hasankeyf hususunda
odaklanmaktadır. Halbuki, Hasankeyf'in kurtuluşu için Ilısu Projesi
bir fırsattır" dedi.
"Projeye karşı çıkanların bütün Hasankeyf'in sular altında kalacağı
yalanını ortaya attıklarını" ifade eden Eroğlu, "Halbuki
Hasankeyf'teki en mühim tarihi ve kültür varlıklarına sahip olan
yukarı şehir sular altında kalmayacaktır. Sular altında kalan aşağı
şehirdir. Zaten orada bir takım iptidai yapılar mevcuttur" diye
konuştu.
Hükümetin alt yapısı dahi olmayan bu yapılar yerine yine o civardaki
bir alana muhteşem bir Hasankeyf inşa edeceğini vurgulayan Eroğlu,
bütün tarihi eserler ve kültür varlıklarının korunacağını belirtti.
Bu amaçla, 125 milyon TL'lik özel ödenek ayrıldığını anlatan Eroğlu,
"Bazı kişiler, Hasankeyf'in yok olacağı iddiasını yaymaktadır.
Hasankeyf, bu proje sayesinde muhteşem bir cazibe merkezi olacaktır.
Hasankeyf bazılarının dilindedir. Bizim dilimizde değil,
kalbimizdedir. Dolayısıyla, bu konuda yapılan itirazlar kültürel
varlıkların tahribi ve yok edilmesi yönünde olup, bu proje ile bu
değerler gün yüzüne çıkartılarak, kültürümüze kazandırılacak ve tarihe
ışık tutacaktır" diye konuştu.
Veysel Eroğlu, "Kredi sözleşmesinin iptal kararının ilmi, teknik bir
yönü yoktur. Bu kesinlikle siyasi bir karardır. Çünkü Türkiye'nin
geleceği aydınlıktır. Türkiye şu anda bölgesinde büyük bir güçtür.
Bundan bazı ülkelerin rahatsız olması gayet tabiidir. Netice olarak,
Türkiye Cumhuriyeti, Ilısu Projesi'ni yapacak güçtedir. Bakanlığımızın
Ilısu Barajı'nı yapmak için herhangi bir desteğe ihtiyacı yoktur. DSİ,
bunun gibi yüzlerce barajı tamamlayarak, milletimizin hizmetine
sunmuştur. Bu baraj da en güzel şekilde yapılacaktır" ifadelerini
http://www.cnnturk.com
09.07.2009