Almanya, Avusturya ve İsviçre'nin Ilısu Barajı'na kredi vermekten vazgeçmesiyle ilgili bazı haber ve yorumlar

AB Basını:
"Avrupa, Ilısu Barajının Fişini Çekti"

Üç Avrupa İhraçat Kredi Garantisi Kurumunun, Ilısu Projesinden Çekilmesi, AB Basınında Yankılandı. Financial Times Gazetesi, "Avrupa Ilısu Barajının Sigortasının Fişini Çekti" Derken Hasankeyf'in "Dünya Mirası" Olduğuna Dikkat Çeken Le Monde İse, "Bağdat'ın İlgili Ülkelerden Vazgeçilmesini Resmen Talep Ettiği"ni Yazdı.

Almanya, İsviçre ve Avusturya'nın ihraçat kredi garantisi kurumlarının, Ilısu projesinden çekilmesi, AB basınında yankılandı. Financial Times gazetesi, "Avrupa, Ilısu barajının sigortasının fişini çekti" derken Hasankeyf'in "dünya mirası" olduğuna dikkat çeken Le Monde ise, "Bağdat'ın, ilgili ülkelerden vazgeçilmesini resmen talep ettiği"ni belirtti.

Ekonomi gazetesi Financial Times, "Avrupa, Ilısu baraj sigortasının fişini çekti" başlıklı haberinde Almanya, İsviçre ve Avusturya'nın ihraçat kredi garantisi kurumlarının, "uluslararası standartları"na uymadığı gerekçesiyle Ilısu projesinden çekildiğini belirtti.

Barajın, "nüfusu çoğu Kürt olduğu güneydoğunun artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak ve kalkınmayı teşvik etmeyi amaçladığı"nı kaydeden gazete, ancak projenin planlandığı gibi tamamlanması halinde 80 köy ve Hasankeyf'in su altında kalacağına işaret etti.

Çevre Bakanı Veysel Eroğlu'nun, kararı "siyasi" olarak niteleyerek Türkiye'nin tüm kriterleri yerine getirdiği yönündki açıklamalarının da yansıtıldığı haberde İsveçli ve Alman yetkililerinin ise, Türkiye'nin tarihi kalıntıların başka yerlere konuşlanması ve köylülere uygun tazminat ödenmesi konularında izah edemediğini söylediklerini de aktardı.

İngiliz gazetesi, Alman ihracak garanti kurumu Euler Hermes Kreditversicherungs'un, bu tür bir projeden ilk defa çekilmeye mecbur edildiğini kabul ettiğini ifade etti. Gazete, Avrupa şirketleri konsorsiyumunun başında bulunan Avusturyalı makina tedarikçisi Andritz Hydro şirketinin de, Türkiye'nin ne yapacağını bekleyeceğini belirterek, finansmanın başka yerlerden gelebileceğini ima ettiğini yazdı.

-LE MONDE: "IRAK ÇEKİLMEYİ RESMEN TALEP ETMİŞTİ"-

Fransa'nın büyük gazetelerinden Le Monde ise üç Avrupa ülkesinin Ilısı projesinden çekildiği haberlerine dikkat Çekerek bu yöndeki bir kararın "Ankara'nın, Dünya Bankasınca belirlenen 153 sosyal, ekonomik ve kültürel kriterleri yerine getiremediği anlamanı geleceği"ni yazdı.

Projeye karşı üç yıldır mücadele eden çevreçilerin ise, "tarihi bir zafer"in tadını çıkarttığını kaydeden gazete, çeşitli çevreci kuruluşlarının karara ilişkin olumlu görüşlerini de yansıttı. Haberde Hasankeyf'in de "dünya mirası" olarak nitelendi.

Irak'ın kaygılarına da yer verildiği haberde "Zaten büyük bir kuraklıktan etkilenen komşu Irak da, nehir suyunda yeni bir azalmadan endişe ediyor" dedi ve "Irak'ın, ilgili ülkelerden vazgeçmelerini resmen talep ettiği"ni yazdı.

Le Monde Türk hükümetinin barajı gerçekleştirme niyetini vurguladığını, gerekirse kendi kaynaklarıyla yapacağını söylediğine dikkat çekerken de "Tahminlere göre Ankara'nın 450 milyon euroya ihtiyaç duyacak" dedi.

(ANKA)

08.07.2009


Avrupa Hasankeyf'e kıyamadı

İSTANBUL- AKP hükümetinin karşı çıkan herkesi 'terörist' ilan ettiği Antik kent Hasankeyf'in sular altında kalmasına neden olacak Ilısu Barajı Projesi'ne kredi desteğini vereceğini açıklayan Almanya, Avusturya ve İsviçre'deki kredi kuruluşları projeden çekildiklerini açıkladı.

15 bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf'in 'Dünya Mirası' ilan edilmesi ve baraj suları altında kalmaması için yıllardır mücadele eden çevre örgütleri ilk raundu kazandı. AKP hükümetinin inatla yapacağım dediği Ilısu Barajı Projesi'ne kredi desteği vereceğini açıklayan Avrupalı kredi kuruluşları Türkiye'den istedikleri kültürel varlıkların korunmasına ilişkin şartların yerine getirilmediğini belirterek projeden çekildi. Daha önce de İngiliz kredi kuruluşları projeden çekilmişti.

60 bin insan göç edecek

Ilısu Baraj Projesi'ne 450 milyon euro sağlayacak olan Almanya, Avusturya ve İsviçre yaptıkları ortak açıklamada, 'Almanya, Avusturya ve İsviçre'nin Ilısu Baraj Projesi için ihracat kredi garantileri sona erdi' dedi. Açıklamada, 'Belirgin iyileşmelere rağmen, çevrenin korunması, kültürel miras ve yeni konut alanındaki teminat çerçevesinde yapılan talepler, öngörülen takvime göre gerçekleşemez' ifadeleri kullanıldı. İsviçre ihracat risklerine karşı sigorta kuruluşu ASRE yaptığı açıklamada, çevre, kültürel miras ve yerlerinden edilen bölge sakinlerine konut sağlanması konusunda koşulların halen yerine getirilmediğini belirtti. 1980'li yıllara dayanan Ilısu Baraj projesi, 19 elektrik santralini kapsıyor. Geçen hafta cuma günü Viyana'da bir araya gelen Almanya, Avusturya ve İsviçreli finansörler, uzmanlar ve sivil toplum örgütleri Türkiye'nin 'yeşil ışık' için yeterli koşulları yerine getirmediğine karar vermişti. İsviçre'de Bern Deklarasyonu (DB), Konfederasyondan Dicle Nehri üzerinde kurulan projeden çekilmesini istedi. İsviçre Ekonomi Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili ise üç ülkenin Türk hükümeti tarafından verilen yanıtlardan memnun olmadığını söyleyerek, 'Karar nihaidir' dedi. Ilısu Baraj Projesi Bölge'de yapılması öngörülen 22 yeni baraj projesi kapsamında yer alıyor. Antik Hasankeyf'i sular altında bırakacak olan baraj nedeniyle 60 bini aşkın kişi evlerini terk etmek zorunda kalacak.

Çevre örgütlerinin başarısı

Türkiye ve uluslararası alanda çevreciler ve sivil toplum örgütleri uzun bir süreden beridir baraj projesinin iptal edilmesi için kampanyalar yürüttü. DTP'lilere yönelik yapılan operasyonda da Ilısu Barajı'na karşı çıkılması suçlar arasında sayılmıştı. Hasankeyf''in sular altında kalmaması için başlatılan kampanyaya Türkiye'den aralarında dünyaca ünlü yazar Yaşar Kemal, Nobel Edebiyat Ödüllü Orhan Pamuk ile sanatçılar Sezen Aksu, Orhan Gencebay ve Tarkan'ın da yer aldığı 20 bini aşkın kişi destek verdi. Hasankeyf'in de içinde bulunduğu Dicle Vadisi'nin UNESCO Dünya Miras alanı olarak ilan edilmesinin talep edildiği bir dilekçenin ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avusturya Başbakanı Werner Faymann ve İsviçre Başbakanı Hans-Rudolf Merz'e iletilmesi bekleniyordu. Doğa Derneği, Hasankeyf'in en az 15 bin yıllık geçmişi ve küresel ölçekte nesli tehlike altındaki canlı türleri ile UNESCO'nun 10 dünya mirası kriterinden 9'unu karşıladığına dikkat çekerek kampanya çerçevesinde 20 bin imza toplandığını bildirmişti.

AKP projeden vazgeçmeli

Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi Üyesi Diren Özkan, Almanya, Avusturya ve İsviçre hükümetlerinin Ilısu Baraj Projesi'nden çekilmelerini 'Haklı mücadelemizin büyük zaferi' olarak niteledi. Özkan, 12 bin yıllık tarihin sular altında kalmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Baraja karşı yıllardır yürütülen çalışmalarının illegalize edildiğini vurgulayan Özkan, 'Bu çalışmalar sırasında tabii ki birçok zorluk ile karşılaşıldı. Baraja karşı çıkanların terör örgütü üyesi sayılarak, yapılan çalışmalar illegalize edilmeye çalışıldı. Tarihin, doğasına ve insanına sahip çıkmak her nedense suç teşkil etmektedir. Hasankeyf bizler açısından çok önemlidir. Hasankeyf taşınamaz kültürel bir insanlık mirasıdır' dedi. Özkan şunları belirtti: 'Ilısu Baraj Projesi Hasankeyf'in ve 300'e yakın tescilli höyüğün yok olmasına, tarihsel köklerimizin yerinden koparılmasına, yaklaşık 80 bin insanın göç edip yoksullaşmasına ve binlerce bitki ve hayvan türünün yaşadığı Dicle Vadisi ekosisteminin bozulmasına neden olacaktır. ' Özkan, AKP hükümetinin de projeden vazgeçmesini istedi. 'Ilısu Barajı'nı yapacak konsorsiyumun bir kez daha dağılmış olması, Ilısu projesinin baştan yanlış tasarlanmış bir fikir olduğunu bir kez daha kanıtlanıyor. Artık bu kadar bilimsel ve teknik veri varken Türkiye'nin bu barajın yapımında ısrar etmesi mümkün değildir. Türkiye de bir an önce bu projeyi durdurmalıdır ve Hasankeyf'i UNESCO Dünya Mirası listesine dahil etmelidir' dedi. Doğa Derneği Başkanı Güven Eken de yaptığı açıklamada 'Avrupa, Tarkan, Orhan Gencebay, Orhan Pamuk, Yaşar Kemal ve Sezen Aksu gibi fikir önderlerinin ve 100 bine yakın insanın sesini duymuştur. Tüm Türkiye'yi Doğa Derneği ve Atlas Dergisi'nin ortaklaşa yürüttüğü Hasankeyf'e Sadakat imza kampanyasına katılmaya çağırıyoruz. Doğa Derneği'nin kampanyası Türkiye Ilısu Barajı'ndan vazgeçene kadar sürecek.' dedi.

15 bin yıllık tarihi sahip

Hasankeyf'te sürdürülen kazı çalışmalarında Dicle Nehri kıyısında ilk kez açılan höyükte 15 bin yıl öncesine ait kalıntılar bulundu. Kazı başkanı Batman Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Abdüsselam Uluçam, buluntularla ilgili kesin sonuçları önümüzdeki günlerde açıklayacaklarını belirterek, 'Bugüne dek Hasankeyf'te 3 bin yıl öncesine ait mağaralar biliniyordu. Fakat bir aydır açtığımız höyükte 14-15 bin yıl öncesine ait kültürün bulgularına rastladık' dedi. Batman Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Abdüsselam Uluçam başkanlığında 40 kişilik ekiple bir aydır Hasankeyf'te Dicle Nehri kenarındaki höyükte ilk kez yapılan çalışmalar, heyecanlı sonuçlar verdi. Prof. Dr. Uluçam, kazıyı şöyle anlattı: 'Mağara öncesinin yerleşim birimi sayılacak höyükte önemli bulgulara rastlanıldı. Bazı iskeletler de bulundu. Bilimsel incelemelerin ardından Hasankeyf'in tarihi de netleşmiş olacak. Şu anki bulgulara göre, 15 bin yıllık tarih ortada. Dicle Nehri kenarındaki höyükte orta taş çağ öncesinin ilk evleri, yerleşim yerinin olduğu höyüğü önemsiyoruz. Üç ayrı bölgede de kazı var. Fakat höyükte Hasankeyf'in tarihini değiştirecek ciddi bulgulara rastlamanın heyecanını yaşıyoruz'

Günlük Gazetesi, 08.07.2009
 

'Tarihi Doku' Frenledi, Yabancı
Bankalar Ilısu'dan Desteğini Çekti

BATMAN’ın tarihi Hasankeyf ilçenin yüzde 80’ini sular altında bırakacağı için eleştirilen Ilısu Barajı’nı finanse eden Alman, Avusturyalı ve İsviçreli kredi kuruluşları projeden desteklerini çekti. Alman Euler Hermes Kreditversicherung, Avusturyalı Kontrollbank ve İsviçreli Exportrisikoversicherung bankaları yaptıkları ortak açıklamada çevre ve tarihi dokunun korunması gibi şartların bazı iyileştirilmelere rağmen verilen süre içinde yerine getirilmediğini belirtti. Almanya’nın, aralık ayında Türkiye’ye belirli şartlar yerine getirmesi için verdiği 180 günlük süre önceki gün dolmuştu.

153 maddelik mutabakat

Finansör firmalar, daha önce Türkiye ile imzaladıkları 153 maddelik ve 175 sayfalık mutabakat zabıtlarının yerine getirilmediğini gerekçe gösterdi. İmzalanan mutabakat zabıtlarında Türkiye adına hükümetin destek mektubu yer almıştı. Kredi kuruluşları, Türkiye’den istedikleri şartlar arasında, kültürel varlıklar ile ilgili işlerde çalışan işçilerin en az yüzde 50’sinin barajdan etkilinen kişilerden oluşması, su altında kalan köy ve evlerde yaşayanların geçmişlerini unutmaması için fotoğraflar çekilmesi, mülkiyet adaletsizliğinin ortadan kaldırılması ve herkese eşit arazi verilmesi, kıyıdaş ülke olan Irak ve Suriye elçiliklerine bilgi verilmesi gibi şartlar yer alıyordu.

Baraj hiç yapılmasın

Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanları Claudia Roth ve Cem Özdemir, Türkiye’nin Almanya, Avusturya ve İsviçre’nin kredi vermemesi durumunda barajın yapılacağı yönünde açıklama yapmasının endişe verici olduğunu belirtti. Roth ve Özdemir, Almanya’nın ve diğer ülkelerinin bu projeden ayrılmalarını doğru ve geç kalınmış olarak değerlendirerek, Türkiye’nin, Almanya, Avusturya ve ya İsviçre kredi vermeden de barajın yapılacağı açıklaması endişe verici şeklinde görüş belirtti. Alman hükümetini, Türkiye’nin bu barajın yapımı için planları durdurması için çaba harcamasını talep eden Roth ve Özdemir, Hasankeyf ve bölgesinin baraj yerine kültür turizminin merkezi haline getirilmesi için desteğe ihtiyaç olduğunu kaydetti. Bu konuda en önemli adımın bu bölgenin UNESCO kültür mirası olarak kabul edilmesi olduğunu ve buna kendilerinin de destek verdikleri ifade eden Özdemir ve Roth, Alman hükümetinin Türkiye’ye büyük bir baraj yerine ekolojik alternatiflerin gelişmesi için destek vermesi gerektiğine dikkat çektiler.

1.8 milyar Euro’luk proje

Ilısu projesinin 1.8 milyar Euro büyüklüğe sahip.
Projesi için toplam 1.2 milyar Euro dış kredi kullanılacağı açıklanmıştı.
Hasankeyf tarihi ve kültürel varlıklarının korunması ve kurtarılması için 25 milyon Euro civarında bir kaynağa ihtiyaç olduğu hesaplanıyordu.
Yüzey çalışmaları, kazılar ve taşımalar için 53 milyon dolarlık bir bütçe gerekeceği tahmin ediliyordu.

Baraja değil tarihin su altında kalmasına karşıyız

HASANKEYF Belediye Başkanı Abdulvahap Kusen, kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, Tarih, kültür, insanlık mirası ve Hasankeyf adına alınan karar sevindirici. Hasankeyf’in yok edilmesini istemiyoruz. Buranın gelecek kuşaklar için kalmasını istiyoruz diye konuştu. Kusen, sözlerini şöyle sürdürdü: Biz barajın yapılmasına karşı değiliz. Sadece tarihi ilçemizin sular altında kalmasını istemiyoruz. Bundan sonra Hasankeyf’in sular altında kalmasını önleyecek projeler geliştirilmesini istiyoruz. Yoksa bir değil, 10 baraj da yapılsa karşı çıkmayız. Bizim çabamız sadece Hasankeyf içindir.

Türkiye şartları yerine getirmedi

ALMANYA Ekonomi ve İşbirliği Bakanı Heidemarie Wieczorek-Zeul, baraj için finansman sağlayan bankaların desteğinin çekmesini memnunlukla karşıladığını belirterek, Ilısu’ya eleştirel bakışımız başından bu yana doğruydu. İnsanların, çevrenin ve kültür varlıkların korunması sağlanmıyorsa baraj için kredi sözleşmeleri bitirilmeli dedi. Zeul, Türkiye’nin şartları yerine getirmediğini ve bankaların verdiği kararın doğru olduğunu kaydetti.

HÜRRİYET Gazetesi, 08.07.2009


Bakan rest çekti, Ilısu için yeni formül aranıyor

Almanya, Avusturya ve İsviçre’nin kredi vermekten vazgeçtiği Ilısu Barajı için Çevre ve Orman Bakanlığı, konsorsiyumun kararını bekliyor. Bakan Veysel Eroğlu, "Barajı yapmak için herhangi bir desteğe ihtiyacımız yok" derken, yeni kredi bulunup bulunamayacağı, ve çalışmalara nasıl devam edileceğine ilişkin yeni bir yol haritası çizileceği öğrenildi.

 Çilem KAYA/ANKARA

BATMAN’da tarihi Hasankeyf kentini sular altında bıracak olması nedeniyle, yapımı kamuoyundan büyük tepki alan ve son olarak Almanya, Avusturya ve İsviçre’nin kredi vermekten vazgeçtiği Ilısu Barajı’nın yapımından vazgeçilmiyor. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, "Bakanlığımızın Ilısu Barajı’nı yapmak için herhangi bir desteğe ihtiyacı yok" diyerek, bu konudaki kararlılığı ortaya koydu. Barajın yapımı için ilk önce Ilısu Konsorsiyumu’nun kararı beklenecek. Konsorsiyum yeni bir kredi bulamazsa kendine yeni bir yol haritası çizecek.

Bakanlık kararlı

Önceki gün Almanya, Avusturya ve İsviçre ihracatçı kredi kuruluşlarının Ağustos 2007’de yapılan anlaşmayı fesh etmeyisle Ilısu Barajı’nın akibeti akıbeti tartışılmaya başlandı. Çevre ve Orman Bakanlığı, Ilısu Barajı’nın Hasankeyf’in kurtuluşu için fırsat olduğunu savunarak, projenin "mutlaka" yapılacağını duyurdu. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, "Bazı kişiler, Hasankeyf’in yok olacağı iddiasını yaymaktadır. Hasankeyf, bu proje sayesinde muhteşem bir cazibe merkezi olacaktır. Hasankeyf bazılarının dilindedir. Bizim dilimizde değil, kalbimizdedir" dedi.

Bu baraj yapılacak

Eroğlu, Anadolu Ajansı ve CNN Türk’e yaptığı açıklamada, hangi şart altında olursa olsun Ilısu Barajı’nın tamamlanacağını söyledi. "Türkiye Cumhuriyeti, Ilısu Projesi’ni yapacak güçtedir" diyen Eroğlu, "Bakanlığımızın Ilısu Barajı’nı yapmak için herhangi bir desteğe ihtiyacı yoktur. DSİ, bunun gibi yüzlerce barajı tamamlayarak, milletimizin hizmetine sunmuştur. Bu baraj da en güzel şekilde yapılacaktır" mesajı verdi.

Ek ödeneği 125 milyon

Yaklaşık maliyeti 1.2 milyar Euro olan baraj için Bakanlıkta yalnızca, 125 milyon TL’lik ödenek bulunuyor. Bakanlık yetkililerinden edinilen bilgiye göre, gelecek kredi toplam maliyetin yalnızca yüzde 20’lik bir bölümünü kapsıyor. Bu aşamadan sonra, konsorsiyum kararı beklenecek. Ardından yeni bir yol haritası çizilecek. Konsorsiyumun yeni kredi alanları sağlaması durumunda bu kredilerle yola devam ediliecek. Aksi bir durumda ise projenin nasıl yapılacağını yeniden ele alacak.

Çevreciler kazandı

DOĞA Derneği başta olmak üzere pekçok sivil toplum örgütü Ilısu Barajı’nın yapımına karşı çıkıyor. Ünlü pop yıldızı Tarkan, arabesk müziğin duayeni Orhan Gencebay, Nobel ödüllü Orhan Pamuk, yazar Yaşar Kemal, yönetmen Fatih Akın gibi pek çok ünlü isim de Doğa Derneği’nin başlanttığı kapmanyaya destek vermişti. Hatta Orhan Pamuk, bir süredir yaşadığı Venedik’te ’Hasankeyf yok olmasın’ tişörtüyle dolaşarak, ’Stop Ilısu’ kampanyasına destek vermişti

Kredi iptali siyasi karar

ILISU Barajı’nın Batman’da tarihi Hasankeyf Kentini sular altında bırakacağı ve 10 bin kişiyi yerinden edeceği iddialarına karşı çıkan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, şunları söyledi:

Ilısu Projesi kanalıyla bölgedeki vatandaşların hayat standardının yükseltilecek, o bölgedeki binlerce insana iş imkanıve aş temin edilecek. İtirazlar, Hasankeyf hususunda odaklanıyor. Halbuki, Hasankeyf’in kurtuluşu için Ilısu Projesi bir fırsat.

Projeye karşı çıkanların bütün Hasankeyf’in sular altında kalacağı yalanını ortaya attılar. Halbuki Hasankeyf’teki en mühim tarihi ve kültür varlıklarına sahip olan yukarı şehir sular altında kalmayacak. Sular altında kalan aşağı şehir. Zaten orada bir takım iptidai yapılar mevcut.

Hükümetin alt yapısı dahi olmayan bu yapılar yerine yine o civardaki bir alana muhteşem bir Hasankeyf inşa edilecek. Bütün tarihi eserler ve kültür varlıkları korunacak. Bu amaçla, 125 milyon TL’lik özel ödenek ayrıldı.

Kredi sözleşmesinin iptal kararının ilmi, teknik bir yönü yoktur. Bu kesinlikle siyasi bir karardır. Çünkü Türkiye’nin geleceği aydınlık. Türkiye şu anda bölgesinde büyük bir güçtür. Bundan bazı ülkelerin rahatsız olması gayet tabiidir.

09.07.2009
Hürriyet Gazetesi


Hasankeyf’te son perde

Hasankeyf'te yapılması planlanan Ilısu Barajı'na kredi sağlayan konsorsiyumun Almanya, İsviçre ve Avusturyalı ortakları, Türkiye yükümlülüklerini yerine getirmediği için projeden çekildi. Hükümet ise geri adım atmıyor

İBRAHİM GÜNEL

Dicle nehri üzerinde Hasankeyf'te planlanan Ilısu Barajı ve Hidroelekrik Santralı (HES) Projesi'nin etüt çalışmalarına 1954 yılında başlandı. 1982'de de GAP projesi (Güneydoğu Anadolu Projesi) çerçevesinde kabul edildi. Ilısu Barajı, uzun süredir tartışılsa da, asıl olarak 1996-1997 yılında yatırım programına alındıktan sonra gündeme geldi. Ilısu Barajı’nın yapılabilmesi için uluslararası kredi konsorsiyumu oluşturuldu. Aralık 2008'de Türkiye'nin istenilen koşulları sağlamadığı gerekçesiyle kredisi askıya alınarak, Türkiye'ye 180 günlük süre tanındı. Türkiye’ye verilen süre 6 temmuzda doldu ve konsorsiyumun Almanya, İsviçre ve Avusturyalı ortakları Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle projeden çekildiklerini açıkladı.

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu da, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada "Projeyi yapmak için hiçbir ülkeye, paraya ihtiyacımız yok" diyerek, hükümetin barajı hayata geçirmekte kararlılığını ortaya koymuştu.

Yeşiller Partisi Eş başkanları Claudia Roth ve Cem Özdemir, üç ülkenin kararını değerlendirirken, tepkilerini “Türkiye’nin Almanya, Avusturya ve İsviçre kredi vermeden de barajın yapılacağı açıklaması endişe verici” sözleriyle dile getirdi.

Dünya Tarihî Mirası olabilir

Ilısu Barajı'nın yapımıyla büyük bir bölümü sular altında kalacak olan Batman'a bağlı Hasankeyf ilçesin tarihi 10 bin yıl öncesine uzanıyor. Yalnız son yapılan kazılarda ortaya çıkan ilginç buluntular bu tarihi 15 bin yıl öncesine çekti. Öte yandan, Dünya Anıtlar ve Siteler Konseyi Türkiye Temsilci Prof. Dr. Zeynep Ahunbay'ın hazırladığı bilimsel rapora göre, bir yerin UNESCO'nun Dünya Tarihî Mirası Listesi'ne girebilmesi için belirlediği 10 kriterden birkaçına sahip olması gerekiyor. Hasankeyf ise bunların dokuzunu karşılıyor. Adını Arapça "hıssın" ve "keyfa"
(Kaya Kalesi) sözcüklerinin birleşiminden alan tarihî ilçe pek çok uygarlığa başkentlik etti. Hasankeyf'i Artuklulardan 1232 yılında alan Eyyubiler, henüz bölgeye tam olarak hâkim olamadan Moğol istilası ve yıkımla karşılaştı. Eyyubiler Moğol şokunu atlattıktan hemen sonra, 14. yüzyılın başında kenti yeniden inşa etmeye başladı. Özellikle bugün Hasankeyf'te yer alan birçok eserde, Eyyubilerin imzası bulunuyor. Eyyubilerden Sultan Süleyman zamanında imar faaliyetleri zirveye ulaştı. Hasankeyf ilçesinde sürdürülen kazı çalışmalarında ilk kez geçen hafta 15 bin yıl öncesine ait kalıntılar bulundu. Bazı uzmanların karşı çıkmasına karşın hükümet, Ilısu Baraj’ndan etkilenen ve hâlihazırda Aşağı Şehir ve Karşı Şehir Alanı'nda bulunan El Rızk Camii, Koç Camii, Sultan Süleyman Camii, Kızlar Camii, Küçük Camii, Zeynel Bey Türbesi, İmam Abdullah Zaviyesi, Artuklu Köprüsü gibi kültürel varlıkları, hâlihazırdaki konumlarına yakın bir yerleşim yerine taşıyarak, burayı müze haline getireceğini öne sürüyor.

Çevre Bakanlığı: Yaparız mesele yok

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu geçtiğimiz günlerde düzenlediği toplantıda, İhracatçı Kredi Kuruluşları'nın kredi vermekten vazgeçsede projeyi hayata geçireceklerini söylemişti. Eroğlu, şunları kaydetmişti: ''Bizim projeyi yapmak için hiçbir ülkeye, paraya da ihtiyacımız yok. Bizden önceki hükümetler protokol imzalamış, Bakanlar Kurulu kararı çıkmış. Ama bir devamlılık var. İşler uzayınca, ben DSİ Genel Müdürüyken, 'Artık bu defter kapanacak, kendi öz kaynaklarımızla yapacağız' diye karar aldık. Ama o tarihteki Almanya, Avusturya ve İsviçre'nin Türkiye büyükelçileri, 'Biz bu projeyi yapacağız, iki ülke arasında iyi ilişkiler var, devam ettirelim' diye bana rica ettiler. Bunun üzerine iyi münasebetleri dikkate alarak, yapılmasını uygun gördük. Türkiye Cumhuriyeti güçlüdür, daha böyle yüzlerce barajı yapacak gücü vardır. Hem  teknik olarak, hem mali olarak, hem de kapasite olarak. Biz bunu yaparız, mesele yok.”

Artık projeden vazgeçilsin


Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi Sözcüsü Diren Özkan, Ilısu Barajı'nın yapımının kültürel, tarihî, sosyal ve çevresel birçok olumsuz etkisi olduğunu vurguladı. Projenin 12000 yıllık antik kent Hasankeyf'in ve 300'e yakın tescilli höyüğün yok olmasına, tarihsel köklerin yerinden koparılmasına yol açacağını belirten Özkan, yaklaşık 80 bin insanın göç edip yoksullaşmasına ve binlerce bitki ve hayvan türünün yaşadığı Dicle vadisi ekosisteminin bozulmasına da neden olacağını söyledi. Özkan, şunları söyledi: "GAP kapsamında yapılmış Ilısu Barajından daha büyük barajların bölgeyi kalkındırmadığı ortada iken, Ilısu Barajı'nın bölgesel kalkınmayı sağlayacağı iddiası gerçekçi değildir. Girişimimiz ve çok sayıda duyarlı çevre tarafından yapılan eleştirilerle birlikte kredi kuruluşlarının oluşturduğu uzmanlar komitesi tarafından da 2008 yılında iki defa yapılan yerinde incelemelerde şartların hiçbirinin Türkiye tarafından yerine getirilmediği tespit edildi. Bu barajın yapımı üç ülkenin desteklerini çekmesiyle uzun veya kısa vadede imkânsız.” 

Özkan, bu projeden vazgeçilerek, tarihî kültürel mirasın korunması için hükümeti kalıcı bir proje hazırlamaya davet etti.

Taraf Gazetesi- Istanbul - 08.07.2009


Hasankeyf şimdilik kurtuldu

Finansör ülkeler Ilısu barajı için kredi desteğini gerekli şartlar
yerine getirilmediği için çekti.

soL (HABER MERKEZİ) Batman’da Dicle nehrinin ayırdığı tarihi kent Hasankeyf yatırımcıların geri çekilmesiyle şimdilik sular altında kalma tehlikesinden kurtuldu. Hasankeyf’in kurtuluşunun şimdilik olmasının nedeni ise finansör ülkelerin yatırım kararını geri çekmesine rağmen bakanlığın barajı yapmada kararlı olduğunu açıklaması oldu.  

Kamuoyunda Ilısu barajı  olarak bilinen proje için Alman Euler Hermes Kreditversicherung, Avusturya’dan Kontrolbank ve İsviçre’den de Exportrisikoversicherung adlı bankalar finansman sağlayacaktı. Ancak bankalar dün yaptıkları ortak açıklamada çevre ve tarhi dokunun korunması gibi bazı şartların yerine getirilmemesini gerekçe göstererek kredi desteklerini çektiklerini belirtti. Finansman ülkeler bölge haklarının istihdamını da kapsayan 153 maddelik bir talep listesi hazırlamış ancak İhracatçı Kredi Kuruluşları kararıyla Çevresel Uygunsuzluk kararıyla proje kapsamındaki çalışmalar durdurulmuş ve 180 günlük süreç başlatılmıştı.  

‘Bildiğimizi okuruz’ tavrı endişeyle karşılandı

Finansörlerin çevresel nedenlere geri çekilme kararı almaları Hasankeyf’i kurtarmak adına umutla karşılanırken Çevre ve Orman Bakanlığı’nın kararla ilgili açıklaması ülkemizin tarihi değerlerinin nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. 1980’li yıllardan beri devam eden projenin finansörlerinin geri çekilmesinin siyasi bir karar olduğunu belirten bakanlık, “Türkiye Cumhuriyeti olarak, Güneydoğu Anadolu Projesi’nin kilit bir halkası olan gerek enerji gerek sosyal kalkınmanın bir ateşleyici gücü olarak gördüğümüz Ilısu Barajı ve HES Projesinin yapımı hususundaki kararlılığımızın devam ettiğini önemli vurgulamak isteriz” dedi. Bakanlık ayrıca kararın siyasi olduğunu da vurguladı ancak bunun nedenlerini açıklamadı.

08/07/2009

http://haber.sol.org.tr


Avrupa, Ilısu'ya krediyi kesti 

Hasankeyf’i sular altında bırakacak olan Ilısu Barajı’nın finansörleri Almanya, İsviçre  ve Avusturya, Ankara’nın kültürel, sosyal ve çevresel taahhütlerini yerine getirmediğini belirterek, projeden kredi garanti desteğini geri dönüşsüz olarak çektiğini açıkladı
Almanya, Avusturya ve İsviçre, Hasankeyf’i sular altında bırakacak Ilısu Baraj Projesi’e olan kredi garanti desteğini geri dönüşsüz olarak çektiğini açıkladı. Ülkeler adına yapılan yazılı açıklamada Türkiye’nin kredi koşullarını sağlamakta kısmi gelişme kaydetmekle birlikte, bu gelişmenin kredi vermek için yeterli olmadığı belirtildi. Üç ülke, çevrenin korunması, kültürel miras ve yerlerinden edilenlerin yeniden yerleşimleri konusunda hükümetin taahhütlerine uymadığını açıkladı. Açıklamada, “Belirgin iyileşmelere rağmen, çevrenin korunması, kültürel miras ve yeni konut alanındaki teminat çerçevesinde yapılan talepler, öngörülen takvime göre gerçekleşemez” ifadeleri kullanıldı.

ANKARA'YA SÜRE TANINMIŞTI

Geçen cuma günü Viyana’da bir araya gelen Almanya, Avusturya ve İsviçreli finansörler, uzmanlar ve sivil toplum örgütleri Türkiye’nin ‘yeşil ışık’ için yeterli koşulları yerine getirmediğine karar vermişti. İsviçre’de Bern Deklarasyonu, Konfederasyon’dan Dicle Nehri üzerinde kurulan projeden çekilmesini istedi. Almanya, Avusturya ve İsviçre Aralık ayı sonunda projeye ilişkin çalışmalarını durdurmuş, Ankara’ya koşulları yerine getirilmesi için 6 ay daha süre tanımıştı.

KONUT SORUNU ÇÖZÜLMEDİ

Üç ülke, barajdan dolayı özellikle yerlerinden olacak 60 bin kişinin korunmasına ilişkin zorunlulukların yer aldığı 155 maddenin yerine getirilmesini istemişti. Şu ana kadar taleplerin çok az bir kısmı Ankara tarafından hayata geçirildi. Koşullar arasında antik Hasankeyf gibi kültürel değerlerin korunması ve baraj yapımının çevre üzerindeki etkilerine ilişkin maddeler de bulunuyor.

ÜNLÜ İSİMLER KARŞI ÇIKTI

Türkiye'de ve uluslararası alanda çevreciler ve sivil toplum örgütleri uzun bir süreden beridir baraj projesinin iptal edilmesi için kampanyalar yürüttü. Hasankeyf’in sular altında kalmaması için başlatılan kampanyaya Türkiye’den aralarında yazar Yaşar Kemal, Nobel Edebiyat Ödüllü Orhan Pamuk ile sanatçılar Sezen Asu, Orhan Gencebay ve Tarkan’ın da yer aldığı ünlü isimler destek verdi. Hasankeyf'in de içinde bulunduğu Dicle Vadisi'nin UNESCO Dünya Miras alanı olarak ilan edilmesinin talep edildiği bir dilekçenin ise Başbakan Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avusturya Başbakanı Werner Faymann ve İsviçre Başbakanı Hans-Rudolf Merz’e iletilmesi bekleniyordu.

Doğa Derneği, Hasankeyf'in en az 10 bin yıllık geçmişi ve küresel ölçekte nesli tehlike altındaki canlı türleri ile UNESCO'nun 10 dünya mirası kriterinden 9'unu karşıladığına dikkat çekerek kampanya çerçevesinde 20 bin imza toplandığını bildirmişti.

Doğa Derneği: Hükümet de vazgeçsin

Doğa Derneği Koordinatörü Erkut Ertürk, kararın gecikmiş bir karar olduğuna dikkat çekerek, “Ilısu Barajı’nı yapacak konsorsiyumun bir kez daha dağılmış olması, Ilısu projesinin baştan yanlış tasarlandığın bir kez daha kanıtlanıyor. Artık bu kadar bilimsel ve teknik veri varken Türkiye’nin bu barajın yapımında ısrar etmesi mümkün değildir. Talebimiz, Türkiye’nin de bir an önce bu projeyi durdurmasıdır ve Hasankeyf’i UNESCO Dünya Mirası listesine dahil etmesidir” dedi.

Dernek Başkanı Güven Eken de şunları söyledi:

“Avrupa, Tarkan, Orhan Gencebay, Orhan Pamuk, Yaşar Kemal ve Sezen Aksu gibi fikir önderlerinin ve 100 bine yakın insanın sesini duymuştur. Doğa Derneği’nin Hasankeyf’in yok edilmesine olan itirazı Türkiye’de ve dünyada büyük destek bularak kamu vicdanını harekete geçirmiştir. Doğa Derneği, bundan sonra atılabilecek en doğru adımın Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından Türkiye’nin doğa ve kültür mirasının korunması için bağımsız bir ulusal komisyon kurması ve Hasankeyf konusunun bu komisyon tarafından çözülmesi gerektiğini savunmaktadır. Tüm Türkiye’yi Doğa Derneği ve Atlas Dergisinin ortaklaşa yürüttüğü Hasankeyf’e Sadakat imza kampanyasına katılmaya çağırıyoruz. Doğa Derneği’nin kampanyası Türkiye Ilısu Barajı’ndan vazgeçene kadar sürecek.” 
Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi de, kredi desteğinin geri çekilmesini haklı mücadelelerinin bir zaferi olarak niteledi.

***
Proje nelere mal olacak

ILISU Baraj Projesi 22 yeni baraj projesini kapsıyor. Projeden dolayı 60 bini aşkın kişi evlerini terk etmek zorunda kalacak. 2013’te bitirilmesi planlanan proje ile 3 bin 800 gigawatt elektrik üretimi öngörülüyor. Yapılması durumunda Ilısu Barajı, 12 bin yıllık antik kent Hasankeyf’in ve 300’e yakin tescilli höyüğün yok olmasına, 78 bine kadar varan insanın göç edip yoksullaşmasına, Dicle Vadisi ekosisteminin binlerce bitki ve hayvan türüyle bozulmasına neden olacak. Baraj nedeniyle bataklıklar kuruyacak ve etkisi Irak’a kadar hissedilecek.

Birgün Gazetesi, 08.07.2009


Dünya Ilısu’yu terk etti, sıra Türkiye’de

Hasankeyf’i sular altında bırakacak olan Ilısu Barajı için finansör olan ülkelerden Almanya, Avusturya ve İsviçre, finansman için gerekli koşulları yerine getirmek üzere Türkiye’ye tanınan sürenin önceki gün sona ermesinin ardından projeden çekildiklerini açıkladılar. Finansör ülkeler, Hasankeyf’in kurtarılması ve bölge halkına istihdam sağlanması başta olmak üzere 153 maddeden oluşan taleplerine karşılık verilmemesi üzerine geri çekildiklerini belirttiler.

Hasankeyf’te bulunan binlerce yıllık tarihi mirası sular altında bırakacak olan Ilısu Barajı’na karşı birçok eylem yapılmış, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ise Hasankeyf’e baraj yapılmasını istemeyenleri “Bölücü olmak ve dış mihrakların oyununa gelmekle” suçlamıştı. Buna rağmen aralarında Sezen Aksu, Tarkan, Orhan Gencebay, Orhan Pamuk ve Yaşar Kemal gibi isimler de yapılan eylemlere destek vermişti. Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi Üyesi Diren Özkan, 3 ülke hükümetinin Ilısu Baraj Projesi’nden çekilmeleri ile ilgili, “Haklı mücadelemizin büyük zaferi” dedi.

GECİKMİŞ KARAR

Doğa Derneği Kampanya Koordinatörü Erkut Ertürk, Avrupa ülkelerinin verdiği kararın gecikmiş bir karar olduğuna dikkat çekti. Ertürk, “Ilısu Barajı’nı yapacak konsorsiyumun bir kez daha dağılmış olması, Ilısu projesinin baştan yanlış tasarlanmış bir fikir olduğunu kanıtlıyor. Artık bu kadar bilimsel ve teknik veri varken Türkiye’nin bu barajın yapımında ısrar etmesi mümkün değildir. Talebimiz, Türkiye’nin de bir an önce bu projeyi durdurmasıdır ve Hasankeyf’i UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil etmesidir” dedi.

KAMPANYA SÜRECEK

Doğa Derneği Başkanı Güven Eken ise, Avrupa’nın, 100 bine yakın insanın sesini duyduğunu belirterek, “Doğa Derneği’nin Hasankeyf’in yok edilmesine olan itirazı Türkiye’de ve dünyada büyük destek bularak kamu vicdanını harekete geçirmiştir. Doğa Derneği, bundan sonra atılabilecek en doğru adımın Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından Türkiye’nin doğa ve kültür mirasının korunması için bağımsız bir ulusal komisyon kurması ve Hasankeyf konusunun bu komisyon tarafından çözülmesi gerektiğini savunmaktadır. Tüm Türkiye’yi Hasankeyf’e Sadakat imza kampanyasına katılmaya çağırıyoruz. Doğa Derneği’nin kampanyası Türkiye Ilısu Barajı’ndan vazgeçene kadar sürecek” diye konuştu. (BATMAN)

09.07.2009
Evrensel Gazetesi


Hasankeyf Belediye Başkanı karardan memnun...

Batman'ın tarihi Hasankeyf Belediye Başkanı Abdulvahap Kusen, Ilısu Barajı projesi için finansman sağlayan Alman Euler Hermes Kreditversicherung, Avusturya'nın Kontrollbank ve İsviçre'nin Exportrisikoversicherung adlı bankaların projeden kredi desteğini çektiklerini açıklamaları üzerine, ''Tarih, kültür, insanlık mirası ve Hasankeyf adına alınan karar sevindirici'' dedi.

Kusen, yaptığı açıklamada, Hasankeyf'e gönül vermiş bir insan olarak tarihi ilçenin yok olmaması için çok mücadele ettiklerini belirterek, Hasankeyf'in mevcut şekliyle korunmasını istediklerini ifade etti. Belediye Başkanı Kusen, şöyle konuştu, “Bundan sonra Hasankeyf'in sular altında kalmasını önleyecek projeler geliştirilmesini istiyoruz. Yoksa bir değil, 10 baraj da yapılsa karşı çıkmayız. Bizim çabamız sadece Hasankeyf içindir.''

Batman Gazetesi
09.07.2009


Bakan kararlı konuştu:
''Ilısu'da desteğe ihtiyaç yok''

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, bakanlığın Ilısu Barajı'nı yapmak için herhangi bir desteğe ihtiyacı olmadığını belirterek, "Bazı kişiler, Hasankeyf'in yok olacağı iddiasını yaymaktadır. Hasankeyf, bu proje sayesinde muhteşem bir cazibe merkezi olacaktır. Hasankeyf bazılarının dilindedir. Bizim dilimizde değil, kalbimizdedir" dedi.

Eroğlu, hangi şart altında olursa olsun Ilısu Barajı'nın tamamlanacağını söyledi.

Ilısu Projesi kanalıyla bölgedeki vatandaşların hayat standardının yükseltilmesi sağlanarak, o bölgedeki binlerce insana iş imkanı ve aş temin edileceğini belirten Eroğlu, "İtirazlar, Hasankeyf hususunda odaklanmaktadır. Halbuki, Hasankeyf'in kurtuluşu için Ilısu Projesi bir fırsattır" dedi.

"Projeye karşı çıkanların bütün Hasankeyf'in sular altında kalacağı yalanını ortaya attıklarını" ifade eden Eroğlu, "Halbuki Hasankeyf'teki en mühim tarihi ve kültür varlıklarına sahip olan yukarı şehir sular altında kalmayacaktır. Sular altında kalan aşağı şehirdir. Zaten orada bir takım iptidai yapılar mevcuttur" diye konuştu.

Hükümetin alt yapısı dahi olmayan bu yapılar yerine yine o civardaki bir alana muhteşem bir Hasankeyf inşa edeceğini vurgulayan Eroğlu, bütün tarihi eserler ve kültür varlıklarının korunacağını belirtti.

Bu amaçla, 125 milyon TL'lik özel ödenek ayrıldığını anlatan Eroğlu, "Bazı kişiler, Hasankeyf'in yok olacağı iddiasını yaymaktadır. Hasankeyf, bu proje sayesinde muhteşem bir cazibe merkezi olacaktır. Hasankeyf bazılarının dilindedir. Bizim dilimizde değil, kalbimizdedir. Dolayısıyla, bu konuda yapılan itirazlar kültürel varlıkların tahribi ve yok edilmesi yönünde olup, bu proje ile bu değerler gün yüzüne çıkartılarak, kültürümüze kazandırılacak ve tarihe ışık tutacaktır" diye konuştu.

Veysel Eroğlu, "Kredi sözleşmesinin iptal kararının ilmi, teknik bir yönü yoktur. Bu kesinlikle siyasi bir karardır. Çünkü Türkiye'nin geleceği aydınlıktır. Türkiye şu anda bölgesinde büyük bir güçtür. Bundan bazı ülkelerin rahatsız olması gayet tabiidir. Netice olarak, Türkiye Cumhuriyeti, Ilısu Projesi'ni yapacak güçtedir. Bakanlığımızın Ilısu Barajı'nı yapmak için herhangi bir desteğe ihtiyacı yoktur. DSİ, bunun gibi yüzlerce barajı tamamlayarak, milletimizin hizmetine sunmuştur. Bu baraj da en güzel şekilde yapılacaktır" ifadelerini

http://www.cnnturk.com
09.07.2009