Hasankeyf mi
50 yıllık elektrik mi!
Mehmet Masum Süer
Geçen ay özel bir kuruluş tarafından, Türkiye genelinde bir referandum
yapıldı. Ve referandum konusu katılımcılar arasında tartışmaya açıldı.
Referandum ve tartışma sorusu şuydu:"Sizce 50 yıl ömrü olan bir
elektrik barajı için binlerce yıllık bir dünya mirası sular altında
kalmalı mı?" Hemen anlaşılacağı gibi, Batman'ın tarihi Hasankeyf
ilçesinden söz ediliyordu.
Referandum büyük ilgi gördü. Toplam 21 bin 758 kişi oy vererek
katıldı. Katılımcıların yüzde 51'i yani 10 bin 477'si evet, yüzde 49'u
yani 11 bin 281'i de hayır yanıtını verdi.
Dünyada belki bir başka benzeri olmayan, hem binlerce mağarası, doğal
yapısıyla, hem de bin yılı aşan bir geçmişe sahip, geniş bir alana
yayılmış birçok tarihi eseriyle Hasankeyf ilçesi, Güneydoğu Anadolu
Projesi (GAP) kapsamında yapımı planlanan Ilısu Barajı'nın toplayacağı
sular altında kalacak!..
Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali, yılda sadece 3 bin 800 GWH
elektrik enerjisi üretim kapasiteli olacak. Buna karşılık ömrü de öyle
fazla olmayacak. En iyimser tahminle en fazla 50 yıl kadar üretim
yapabilecek. Yani 50 yıl kadar sonra bu baraj ve santral işe yaramaz
hale gelecek...
Kısacası; bin yıllık bir tarih ve kültür birikimimizi kaybetmenin
yanısıra, Dicle nehrinin bu bölümü, metal yığını santral artıkları ve
ölü bir baraj inşaatıyla kaplanacak, doğal denge altüst olacak!..
****
Bilim çevreleri, 1902 yılında Mısır'da Nil nehri üzerine kurulan ve
daha sonra yapılan eklemelerle 44 metre yüksekliğe çıkarılan dünyanın
en büyük barajı olan Assuan Barajı'nın yıllar sonra Nil vadisindeki
doğal dengeye ve çevreye verdiği zararı hala tartışıyor.. Ve Assuan'ı
yapmakla doğru mu yoksa yanlış mı yapıldığı soruluyor..
Bana göre Dicle'yi Ilısu'da bekleyen akibet, yıllar önce Nil'de Assuan
Barajı örneğinde yaşandı.
Zaten Dicle'nin önemli bir bölümü, Elazığ'ın Maden ilçesinde, ömrünü
tamamlayarak geniş bir alanı bakır ve demir artıklarıyla öldüren
Bakır İşletmesi'nin yıllarca akıttığı kirli su ve artıklarla
alabildiğine kirlendi. Maden-Diyarbakır-Cizre hattında Dicle'nin
suları, su olmaktan çıkmış; çok az sayıdaki canlının yaşam mücadelesi
verdiği, bir bataklık ve metal eriyiği halini almış durumda...
****
Hasankeyf artık şu veya bu uygarlığın malı olmaktan çıkmış; bir "dünya
mirası" haline gelmiştir. Zaten Hasankeyf'in kurtarılması ve Ilısu
Barajı inşaatının engellenmesi amacıyla sürdürülen kampanyaların
dünyanın belli merkezlerinde görülmesi de bunu gösteriyor.
Hasankeyf'in, yani bir başka deyişle, bin yıllık tarihi eserlerin,
salt "kalkınma" veya "enerji" kaygısıyla yok edilmesine karşı çıkalım
ve ülkemizin genel olarak tarihi ve doğal değerlerinin korunması için
sürdürülen tüm etkinliklere destek verelim...
NOT:Bu yazı, merkezi
Diyarbakır'da bulunan Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nin aylık yayın
organı GÜNEYDOĞU İLETİŞİM Gazetesi'nin nisan-1999 sayısında
yayımlanmıştır.