Doğa Derneği'nin Akbank'a Yanıtı:
Hasankeyf İçin Son Pişmanlık Fayda Etmez
Doğa Derneği Başkanı Dr.
Güven Eken, Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı
Dinçer'in 15 Nisan'da Ilısu baraj projesi hakkında yaptığı "Ilısu
son örnek olacak, bundan sonra çevreye zarar veren projeleri
desteklemeyeceğiz" açıklamasına tepki verdi.
Eken, yaptığı açıklamada "İkinci bir Hasankeyf olmadığı için,
Akbank'ın son pişmanlığı fayda etmez. Bu nedenle Akbank sorunu
doğru analiz etmelidir. Akbank tarihi bir yol ayrımındadır. Ya
Hasankeyf'i yok edenler arasına dahil olacak ya da bu
yanlıştan kendini kurtaracaktır. Ilısu Barajı, ancak Akbank
kredi desteğini geri çekerse son örnek olabilir. Bu
gerçekleşmezse, Ilısu Barajı, doğa ve kültür mirasını yok
etmenin en acı örneği olarak tarihe geçecektir. Akbank,
benimsediğini iddia ettiği kültürel ve çevresel sorumluluk
ilkelerinde samimiyse, derhal Ilısu baraj projesinden
çekilmelidir. Çünkü Akbank'ın hiçbir ilkesi veya sosyal
sorumluluk projesi, Hasankeyf'in yerini tutmaz.
Eken, sözlerine şöyle devam etti:
"Ilısu Barajı devletin projesi olabilir, ancak onun yok
edeceği Hasankeyf ve Dicle Vadisi tüm dünyanın mirasıdır.
Akbank, bu iki konuyu birbirinden ayırarak, gerçekleri
gizlemektedir. Hasankeyf ve Dicle Vadisi, UNESCO'nun on Dünya
Mirası kriterinin dokuzunu birden sağlayan tek yerdir. Bu
nedenle eşsizdir ve tüm insalığın ortak mirasıdır. Akbank gibi
bir büyük bir bankanın, böyle bir konuda yalnızca devletin
düşüncelerini referans alması samimiyetten uzak ve çıkarcı bir
tutumdur. Akbank'ın, Ilısu baraj projesi ile olan ilişkisini
bilimsel doğruları ve kamu vicdanını esas alarak belirlemesi
gerekir.
Ilısu Barajı, Küresel İlkeler Anlaşması'nın kesin ihlalidir.
Akbank, Birleşmiş Milletler'in insan hakları ve çevreyle
ilgili Küresel İlkeler Anlaşması'nı (Global Compact) imzalamış
bir kurumdur. Ilısu Barajı, bu anlaşmanın neredeyse tüm
ilkelerini ihlal etmektedir. Akbank'ın Ilısu baraj projesi
hakkındaki tutumu, altına imza attığı uluslar arası
standartlara ne kadar sadık olduğunun bir göstergesi
olacaktır. Hiç şüphesiz ki, 50 yıl öncesinin eskimiş vizyonunu
yansıtan bir baraj projesi, bugünün evrensel değerlerine ve
standartlarına kesin olarak aykırıdır.
Akbank'ın çevreyle ilgili referansı hazine değil, bilim
insanları olmalı.
Ilısu Barajı'nın kültür ve doğayla ilgili uluslar arası
standartları sağlamadığı, uluslar arası bağımsız bir bilimsel
komisyon tarafından 2009 yılında belgelenmiştir. Komisyon,
Ilısu Barajı ile ilgili 150'yi aşkın kriterin hemen hiçbirinin
yerine getirilemeyeceğini ortaya koymuştur. Bu rapor üzerine,
Avrupa ülkeleri, Almanya, İsviçre ve Avusturya, Temmuz 2009'da
Ilısu projesinden geri dönüşsüz olarak çekilmiştir ve kredi
desteğini iptal etmiştir. Ortada bu bilimsel gerçekler varken,
Akbank'ın çevreyle ilgili sorunların çözümünü Hazine'ye havale
etmesi doğaya ve kültüre karşı ciddi bir sorumsuzluk
örneğidir.
Akbank için Ilısu yanlışından geri dönüş mümkün
Ilısu Barajı, finansmanı eksik olan, inşaatı ağır aksak
ilerleyen ve yasal zemini belirsiz olan son derece kirli bir
projedir. Hasankeyf, on bin yılı aşkın tarihi ile bugün hala
Dicle'nin kıyısında bütün görkemi ile yaşamaya devam
etmektedir. Akbank, bu projenin dışına çıkarak Hasankeyf'in
kaderini belirleyebilir ve bu eşsiz Dünya Mirası'nı koruyanlar
arasına katılabilir. Akbank'ın bu projeden çekilmesi ve
bölgenin UNESCO Dünya Mirası ilan edilme sürecine destek
vermesi, Türkiye'de bugün yapılabilecek en doğru sosyal
sorumluluk yatırımıdır. Bu nedenle, Akbank'ın Ilısu projesine
vereceği kredi desteğini ivedilikle geri çekmesini
bekliyoruz."