Hasankeyf
Keyifsiz
Timur SOYKAN
Hükümdarlığı döneminde
Hasankeyf'e çok sayıda eser yaptırtan Eyyübi Sultan Süleyman'ın
türbesinin hali, tarihe vefasızlığı özetliyor. Sultan
Süleyman'ın mezarı da bakımsızlık nedeniyle yok olmak üzere.
İlçedeki eserlerde bugüne kadar hiçbir restorasyon çalışması
yapılmadı. Son 40 yılda çok sayıda eser harabeye dönüştü.
Uzmanlar Ilısu Barajı yapılmasa bile tarihi eserlerin 10 yıl
içinde yok olacağını ifade ediyor. Hasankeyf Kazı Başkanı Prof.
Dr. Abdülselam Uluçam, acil restorasyon çağrısı yapıyor.
Hasankeyf'teki kolay işlenebilen kayalıklardaki mağaralarda MÖ
8. yy'de insanlar yaşıyordu. Pagan kültürünün izlerini ilçeye
onlar bıraktı. Asurlar burayı Cefa adıyla andı. Bizanslılar ile
Persler, MS 4. yy. ve sonrasında defalarca bu topraklarda karşı
karşıya geldi. M.S. yy.'de Hz. Ömer'in ordusu, Hasankeyf
Köprüsü'nün üzerinden geçiyordu. Daha sonra Emeviler, Abbasiler,
Hamadaniler, Mervaniler, Artuklullar, Eyyübiler, Akkoyunlular ve
Osmalılar hâkimiyet kurdu. Moğollar, yakıp yıkarak Hasankeyf'ten
geçti. Döneminin en önemli bilim insanlarından Ebul İz El Cezeri,
robot ve otomatik abdest alma makinesinin projelerini
külliyeleriyle ünlü Hasankeyf'te hazırladı. Burada tüm
medeniyetler, önemli eserler bıraktı. Ancak Cumhuriyet boyunca
bu eserlerin korunması için devlet hiçbir şey yapmadı.
Dozerler yıktı
Hasankeyf Moğollar'dan sonraki en büyük yıkımı 1966'da yaşadı.
Hasankeyf'e gelen Süleyman Demirel, kalenin içindeki mağaralarda
yaşayan insanlara konut yapılması için emir verdi. İhaleyi alan
firma Hasankeyf'te tarihi eserlerle dolu bir alanı dozerlerle
'temizledi.' Hasankeyf Belediye Başkanı Abdulvahap Kusen, "Hasankeyf
iki büyük yıkımı yaşadı, biri Moğollar zamanında diğeri ise bu
konutları yapan müteahhit Kemal döneminde" diye konuşuyor.
İlgisizliğe karşın halen ayakta kalmayı başaran tarihi
eserlerden biri minaresi ve duvarları muhteşem işlemelerle dolu
600 yıllık Sultan Süleyman Camii. Alçı süslemelerinin üzerine
sprey boyalarla yazılar yazılmış, içinde yakılan ateşlerin isi
süslemeleri karaya boyamış.
Hasankeyf'te camiler, saraylar inşa ettiren Eyyübi Sultan
Süleyman'ın türbesi de ilgisizliğin kurbanı. Yakındaki Koç Camii
ve Kızlar Camii'nde durum farksız. Koç Camii'nin alçı
süslemelerini, duvar yazıları gölgeliyor. Kız Camii'nin
süslemelerle dolu pencerelerinde ise inşaat malzemeleri ve
odunlar istifleniyor.
Eyyübilerin Hasankeyf'teki ilk eseri, Ulu Cami son 20 yılda
harabeye dönüştü. Hasankeyfli Ömer Aklan, "Ulu Cami de namaz
kılardık, bayramlarda halk burada bayramlaşırdı. Şimdi bir
enkaz. Kimse sahip çıkmadı" diyor. Son yıllarda Ulu Cami'nin
tavanı çöktü, duvarları, kemerleri yıkıldı. Caminin çevresindeki
mezarların da çoğunluğu parçalanmış durumda.
Küçük Saray yok oldu
10 yıl önce Hasankeyf Kalesi'ne tırmanan yolun başında iki
tarafında Aslan kabartmaları olan tarihi kapı yıkıldı. Ortaçağın
en heybetli köprülerinden biri olan Hasankeyf Köprüsü'nun bir
ayağının üzerinde ise bir aile yaşıyor. Tarihi kaynaklarda
duvarlarında muhteşem süslemeler olduğu anlatılan Küçük Saray'ın
artık sadece az sayıda alçı işlemesi kalmış. Define avcıları,
pek çok eseri, kazma küreklerle kırdı ve kırmayı sürdürüyor.
1985'te başlayan ve 13 yıl ara verildikten sonra 1998 yılında
yeniden sürdürülen kazı çalışmalarında yaklaşık 20 kültürel
varlık ortaya çıkarıldı. Kazı çalışmalarının başkanı Prof. Dr.
Abdülselam Uluçam, şunları söylüyor: "Hasankeyf hiç restorasyon
görmemiş. Burada tarih çöküyor. Şu anki haliyle restore
edilmezse baraj yapılmasa dahi buradaki eserler en fazla 10 yıl
ayakta kalabilir."
20 Ağustos'ta Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç "Hasankeyf
bitmiş, tarihten silinmiş" diyerek Ilısu Barajı'nı savunuyordu.
Hasankeyflilerse "Bu eserleri korumak onların işi değil mi?"
diye soruyor.
Radikal gazetesi
26 ekim 2006