Ustalar Deklanşöre Hasankeyf için Bastı
Yusuf BÜLBÜL
"Hasankeyf yok olmasın..." Son zamanlarda yükselen bir çığlık
aslında. Ilısu Barajı'nın yapımından sonra sular altında
kalacak onlarca tarihî yapıya bir gönderme bu. 'Baraj yapılsın
ki Mezopotamya ovası suya kavuşsun' diyenler olduğu kadar,
'Tarihimiz sular altında kalmasın, yüzlerce canlı ve kuş türü
yok olmasın' fikrini savunanlar da var. Başta Doğa Derneği
olmak üzere pek çok sivil toplum kuruluşu baraja karşı.
Hasankeyf'e konser için giden sanatçılar da... 'Halk mı?'
Onların da kafası karışık. Her kafadan farklı bir ses çıkıyor
buralarda. Atalarının mezarlarını, yıllardır oturdukları
evleri, bahçelerini ve en önemlisi hatıralarını bırakmak
istemeyenler, 'Su yatağında aksın'ı savunurken, belirsizlikten
bıkanlar; 'Ne olacaksa bir an önce olsun' diyor. 'Peki ne
olacak?'
Her ne kadar Alman, Avusturya ve İsviçreli üç kuruluşun
desteğini çekmesinden sonra inşaat dursa da özellikle
çevrecilerin bölgedeki çalışmaları sürüyor. Kadir Has
Üniversitesi sponsorluğunda Doğa Derneği ve Çevre ve Kültür
Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı'nın (ÇEKÜL) desteklediği
son proje: "Onların Objektifinden Hasankeyf". Aralarında ünlü
televizyoncu Okan Bayülgen'in de bulunduğu Tamer Yılmaz, Naz
Köktentürk, Kutup Dalgakıran ve Yağmur Kızılok gibi
fotoğrafçılar projeye destek veriyor. Bu, bölgeye giden ilk
kafile. Projenin önü açık ve ileriki günlerde farklı isimler
de Hasankeyf'e giderek bölgeyi fotoğraflayacak. Fotoğraflar
kitap olacak, sergisi açılacak. Bu arada ilk gidenler proje
için fotoğraflarını çekti. Dijital bir çalışma değil bu.
Alanında profesyonel isimlerin hepsi de analog yani eski tarz
makaralı filmlerle çalıştı. Bunun en kötü yanı; çekerken
objektife düşen kareyi görememek. Filmlerin karanlık odalardan
çıkmasını beklemekten başka çare yok. Fotoğrafların çoğu siyah
beyaz. Onlardan sadece birkaçı yanda gördükleriniz. Bir de bu
fotoğrafların hikâyesi var.
Okan Bayülgen'den doğa
fotoğrafları
İki gün boyunca Hasankeyf'te kalan fotoğrafçılar; insan,
çocuk, yaşam ve doğa konulu fotoğraflar çekti. Kafilede Okan
Bayülgen olunca Hasankeyf'te gezmek pek de kolay olmadı tabii.
Fotoğraf çektirmek isteyenler, ziyaretçilerin önünü kesen
gençler ve 'Buyurun bir çayımızı için.' diyenler. Bütün bunlar
rahat çalışamama endişesi taşıyan Bayülgen'in konu
paylaşımında doğayı tercih etmesinde etkili oldu.
Televizyonda şovlarını izlediğimiz Bayülgen'in profesyonel
olarak fotoğrafla uğraştığını duymuş, fotoğraflarını
görmüştük; ama ilk kez onu fotoğraf çekerken izliyoruz. Dağa
tırmanışı, doğaya bakışı ve gözlemleri ilginç. Zaten çektiği
fotoğraflar da oldukça sıra dışı. Her şeyden önemlisi,
çalışırken disiplinli. Onu yakından tanıma fırsatı bulduk. O
da bizi tanıdı. En çok hoşumuza giden, uçaktan indikten
sonraki sözleri oldu: "Nereye gidiyorsun yav! Selamsız
sabahsız. Dostluğumuz buraya kadar mı?"
İki gün boyunca Hasankeyf'te gezmedik, fotoğraf çekmedik yer
bırakmadık desek yeridir. Yol Geçen Hanı'ndaki kahve molası
bir başkaydı hiç kuşkusuz. Ve tabii ki közde pişen kahvenin
tadı. Hasankeyf'e yolu düşenlere duyurulur.
Hasankeyf dünya listesinde
Baraj tartışmaları Hasankeyf'e ilgiyi artırmış. Çevreciler,
barajcılar, turistler ve polisler birbirine karışmış durumda.
Doğa Derneği'nde görevli Erkut Ertürk ile Yücel Sönmez'i
tanıyana kadar kafamızda onlarca soru işaretiyle gezdik. Tek
dertleri, yok olma tehlikesi yaşayan yüzlerce canlı türü.
Sakallı akbabalar, alaca yalıçapkınları, tavşancıl, küçük
kerkenezler, kızıl akbabalar ve kaplumbağalar... Zeynel Bey
Türbesi, Sultan Süleyman Camii, Köprüsü, Dicle Nehri'ne
tepeden bakan kalesi, doğallığı, biyolojik çeşitliliği ile
Hasankeyf'in kültürel mirasını koruyarak da çok para
kazanılacağını düşünüyor Erkut Ertürk. En önemlisi de
UNESCO'nun belirlediği 10 kriterden dokuzuna sahip olması,
umutlandırıyor onu baraj inşaatının durdurulması için. Yani
sizin anlayacağınız, Hasankeyf çoktan dünya listesindeki
yerini almış. Burada baraj yapılacağına inanmasalar da 'ya
olursa' endişesi de kafaların bir köşesinde duruyor.
Çekilenlerin son Hasankeyf fotoğrafları olduğuna kimse inanmak
istemiyor.
Olsa da olmasa da herkes burada çekilen fotoğrafları görecek
tabii ki. 21 Nisan-21 Haziran 2010 tarihleri arasında Kadir
Has Üniversitesi Rezzan Has Müzesi'nde gerçekleştirilecek
"Onların Objektifinden Hasankeyf" fotoğraf sergisinde
sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Sergiden hemen sonra
Hasankeyf'in geleceği tartışmaya açılıyor. Düzenlenecek
sempozyumda neler yapılması gerektiği üzerinde durulacak.
"Baraj yapılırsa nasıl olur? Yapılmazsa nasıl olur?" konusu
enine boyuna tartışılacak.
'Başbakan'ımızı buraya davet
ediyoruz'
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 29.12.2007'de Topkapı Sarayı
Hırka-i Saadet Dairesi'nin açılışında yaptığı konuşmasındaki
'Tarihi mirası koruyalım.' bölümünü hatırlatan Doğa
Derneği'nden Erkut Ertürk, Başbakan'ın tam olarak
bilgilendirilmediğini düşünüyor. Konuşmadaki bu bölümü dernek
afişlerine de basan Ertürk, "Başbakan'ımızın doğa konusundaki
hassasiyetini biliyorum. Buraya gelip görse eminim ki buranın
en önemli kampanyacısı olurdu. Biz samimi olarak kendilerini
buraya davet ediyoruz."
Zaman
gazetesi
14 kasım 2009