Ilısu'ya soğuk duş
Avusturya, Almanya ve İsviçre “Ya tarihi ve çevresel sorumluluk içinde
hareket edin ya da desteğimizi çekeriz” uyarısını yaptı
* Ilısu Barajı ile üretilecek enerji, Türkiye’de hidroelektrik
santralleri vasıtasıyla üretilen enerjinin %10’unu oluşturacak.
*121 bin hektar alanın modern sulama teknikleriyle sulanması mümkün
olacak.
* Temeli 2006’da atıldı. 2013 yılında bitirilecek. Barajın inşaatında
7 bine yakın kişi istihdam edilecek.
* Ekonomiye yılda 300 milyon dolar katma değer getirecek.
2013 yılında
tamamlandığında Türkiye’nin ikinci büyük barajı olması beklenen Ilısu
barajı konusunda yeni kriz kapıda... 10 bin yıllık antik kent
Hasankeyf’in bir bölümünün sular altında kalmasına ve 50 bin kişinin
bölgeden tahliyesine yol açacak baraj projesinin finansmanı için 1.2
milyar euroluk kredi garantisi veren İsviçre, Almanya ve Avusturya’dan
dün Türkiye’ye sert uyarı geldi. Üç ülkenin bakanları Avusturya’nın
Duerstein kentinde düzenledikleri basın toplantısında Türkiye’nin
sosyal, ekonomik ve çevresel koşulları gözardı etmesi durumunda
krediden desteklerini çekeceklerini açıkladı.
İsviçre Ekonomi Bakanı Doris Leuthard, “Bu konu hakkında üç ülkenin
ulusal kredi kurumları Haziran ortasında bir toplantı yapacak” diye
konuştu. Avusturya’da muhalafet de hükümete Türkiye’ye verilen
desteğin çekilmesi için prese devam ediyor. Muhalefetteki Sosyal
Demokrat Parti ve Yeşiller düzenledikleri ortak basın toplantısında,
“Bu tarih ve çevre katliamına Avusturya ortak olmamalı” diyerek
projeden çekilinmesini talep etti.
14 Ağustos 2007
tarihinde Avusturya Vatech-Finance GmbH önderliğindeki bankalar
konsorsiyumu ile kredi anlaşması yapıldığında Türkiye’ye kredi koşulu
olarak 153 maddelik bir şartname verildi. Bu şartname kredinin
çevresel, sosyal, ekonomik ve sosyal koşullarını içeriyor ve
Türkiye’nin bunları yerine getirmemesi durumunda kredinin
onaylanmayacağı belirtiliyordu. Türk hükümetinin koşulları yerine
getirmesinin denetlenmesi için Dünya Bankası çalışanları,
akademisyenler ve danışmanlardan oluşan uzmanlarca komisyon
oluşturuldu. İşte bu komisyon, anlaşmanın imzalanmasının ardından ilk
raporlarını yayınladı ve kredi anlaşmasının imzalanmasının ardından
geçen sürede Türkiye’nin üzerine düşenleri yapmadığına dikkat çekti.
Müfettişlere göre,
*Canlı yaşamı ve türleri konusunda çalışma yok
*Çevre başlığında yer alan 35 koşuldan 26’sı konusunda hiçbir adım
atılmadı. 4’ü hakkında hiçbir bilgi yok. Sadece 5 başlıkta kısmen
gelişme kaydedildi.
* İnşaatın başlamasından önce bölgede canlı yaşamı ve türleri
konusunda yapılması gereken çalışmaya başlanmadı.
*Proje sırasında yürütülmesi gereken çevre yönetim planı hazırlanmadı.
*Sular altında kalacak olan tarihi eserlerin güvenli bölgelere nasıl
taşınacağı konusunda plan hazır değil.
* Evlerinden olacak 50 binin üzerindeki insana verilecek olan tazminat
miktarları çok düşük tutuldu. Bazı köylüler devlete dava açarken,
bazıları ise bu duruma tepki olarak projeye kredi garantisi veren
ülkelere sığınma başvurusunda bulundu.
Vatan gazetesi,
19 mayıs 2008